© Aksaray Portal 2021

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörü Suriye'den Söküp Atacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin Tahran'da bir araya geldiği üçlü zirve sona erdi. Zirvenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, "Terör örgütleriyle mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını, Suriye'den söküp atmakta kararlıyız" dedi. İran Cumhurbaşkanı Reisi de "Suriye'nin kaderine Suriyeliler karar vermeli, ABD ordsunun Suriye'deki gayrımeşru varlığı ülkeyi istikrarsızlaştırıyor" diye konuştu. Putin ise "Suriye'nin geleceği için Suriyelilerin aralarında anlaşmaları gerekli. Suriye'de teröre karşı ortak çabamızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Tahran'da gerçekleştirilen "Astana Formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı"na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve sonrası ortak basın toplantısında konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar; Terör örgütleriyle mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını, Suriye'den söküp atmakta kararlıyız. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye halkının meşru taleplerinin karşılandığı, güvenlik ve istikrarın yeniden sağlandığı bir barış ortamı tesis edilmelidir.

 Hedefimiz, Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde, huzuru kalple dönmelerini temin etmektir. Bunun için gerekli şartların el birliğiyle oluşturulabileceğine yürekten inanıyorum. Bugüne kadar Suriye'de terörden temizlenen bölgelere Türkiye'den 500 binden fazla Suriyeli geri döndü.

Bu çalışmalarımızı, önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. 4 milyonu aşkın Suriyeli sivilin uluslararası yardımlara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu bir tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye olarak, bu yardımları kolaylaştırmak için her türlü desteği verdik. Aynı çabayı tüm dostlarımızın da göstermesi hayati önem taşıyor. Suriye'nin kuzeybatısına yardım mekanizmasının temelini oluşturan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının 6 aylığına da olsa uzatılmasını memnuniyetle karşıladık. Suriye ihtilafının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde çözüme kavuşturulmasına yönelik çabalarımızı sürdürmekte kararlıyız.

Zirvenin Ardından Ortak Bildiri Yayımlandı

Üçlü zirvenin ardından ortak bildiri yayımlandı. 16 maddelik ortak bildiride şu ifadeler yer aldı: Liderler Astana Sürecinin, Suriye krizinin barışçıl ve sürdürülebilir çözümündeki öncü rolüne vurgu yapmışlardır. Devlet Başkanları Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne bağlılıklarını vurgulamışlardır. Terörün her tür ve biçimiyle mücadele etmek amacıyla birlikte çalışmaya devam etme kararlılıklarını dile getirmişlerdir.

Komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil olmak üzere ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını vurgulamışlardır. Suriye'ye ait olması gereken petrol gelirlerinin yasadışı olarak ele geçirilmesine ve aktarılmasına karşı olduklarını ifade etmişlerdir. Terörle mücadelede süregelen işbirliğinin devam ettirilmesi teyit edilmiştir İdlip Gerginliği Azaltma bölgesi ve çevresindeki durumdaki normalleşmenin sürdürülebilir olmasını sağlamak için daha fazla çaba göstermek hususunda mutabık kalmışlardır.

"Terörü Suriye'den Söküp Atacağız"

Zirvenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: Terör odaklarını Suriye'den atmakta kararlıyız. Bölücü terör örgütleri Suriye'den tamamen atılmalı. Astana garantörleri olarak Rusya Federasyonu ve İran'dan beklentimiz, bu mücadelede Türkiye'ye destek olmalarıdır. Bölgemizin geleceğinde bölücü teröre ve uzantılarına yer olmadığının kesin olarak anlaşılması gerekiyor. PKK-YPG dış destekle Suriye'yi bölüyor.

Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de Astana sürecinin önemli gündem maddelerinden biridir. Siyasi çözümde ilerleme ve dönmek isteyenlerin kötü muameleye maruz kalmayacaklarından emin olması geri dönüşler için temel teşvik unsurlarıdır.

Tel Rıfat ve Münbiç terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör örgütünün sığındığı bu limanları temizlemenin vakti esasen çoktan gelmiştir. Önümüzdeki dönemde de eli kanlı terör örgütlerine yönelik tavizsiz mücadelemizi sürdüreceğiz.

(Suriye'de) Anayasa Komitesinin başarısızlığı Astana sürecinin başarısızlığı olarak görülmektedir. Komitenin hızla somut sonuçlar elde etmesi temin edilmeli. Astana Süreci öncü rolünü kaybetmemeli, uluslararası kamuoyuna sürecin ilerlediği gösterilmelidir. Bu maksatla rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunulmalı. Değerli dostum Putin'in müteakip zirvemize ev sahipliği yapma teklifini memnuniyetle karşılıyorum.

Reisi: Suriye'nin Kaderine Suriyeliler Karar Vermeli

Suriye krizinde diplomatik çözümü desteklediklerini belirten İran Cumhurbaşkanı Reisi, Suriye'nin kaderine Suriyeliler karar vermeli, ABD ordsunun Suriye'deki gayrımeşru varlığı ülkeyi istikrarsızlaştırıyor" dedi. Reisi, Suriye'yi istikrara kavuşturmanın tek yolunun, bu ülkenin ordusunun sınırlarda güçlü mevcudiyeti ve Esed rejiminin komşu ülkelerle iş birliği olduğunu savunarak, "Suriye sınırlarının ihlali terörle mücadeleye yardımcı olmamıştır" ifadesini kullandı.

Reisi, Suriyeli mülteciler konusuna da değinerek, "Bu mesele çok önemlidir. Uluslararası toplum, yerinden edilmiş Suriyeli mültecilerle ilgili krizi çözme sorumluluğunu taşıyor. Bu konuda yapılacak her türlü girişimi destekleyeceğiz." diye konuştu. ABD'nin tek taraflı politikalarını, Suriye ve diğer ülkelere yönelik yaptırımlarını da kınayan Reisi, bu yaptırımların ülkelerin egemenliğiyle çeliştiğini vurguladı.

Suriye'de askeri çözüm yolunu desteklemediklerini belirten Reisi "Suriye'deki krizin başlamasının üzerinden 11 yıl geçti ve İran, hala krizin tek çözümünün siyasi olduğuna ve askeri çözümün durumu daha da kötüleştireceğine inanıyor." değerlendirmesinde bulundu. Reisi, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarının ve Golan'ın işgalinin bu ülkenin egemenlik haklarının ihlali olduğunu kaydetti.

Putin: Suriye'de Teröre Karşı Ortak Çabamızı Sürdüreceğiz

Toplantının çok verimli ve kapsamlı şekilde gerçekleştirildiğini belirten Putin, işe odaklı ve yapıcı bir atmosfer içerisinde Suriye’deki iş birliğinin en önemli kilit noktalarını değerlendirdiklerini aktardı. Putin, “Kabul ettiğimiz ortak bildiride, Rusya, İran ve Türkiye olarak Suriye’de sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dönüşüm sağlanabilmesi için kararlı olduğumuzu teyit ettik. Suriye krizinin sadece ve sadece siyasi ve diplomatik yöntemlerle çözülebileceği konusunda üç ülke de hemfikir.” ifadesini kullandı.

Dışardan bir reçete veya model empoze etmeden Suriye’nin geleceğini Suriyelilerin kendisinin belirlemesi gerektiğini vurgulayan Putin, Astana formatında düzenli olarak uzman düzeyinde toplantılar yapılması konusunda anlaşmaya vardıklarını dile getirdi. 19. istişare toplantısının bu yılın sonuna kadar yapılacağını kaydeden Putin, Astana formatında dışişleri bakanları toplantısı yapılmasının da planlandığı bilgisini paylaştı.

Suriye Anayasa Komitesinin yapısının üç ülkenin diplomatlarının koordineli çalışmaları sayesinde oluştuğunun altını çizen Putin, bu yapının taraflar arasında diyalog imkanı tanıdığını hatırlattı. Putin, üç ülke ve Birleşmiş Milletler’in koordineli şekilde anayasa komitesinin çalışmalarını destekleyeceklerini vurguladı.

Rusya, Türkiye ve İran’ın etkin şekilde ortak çalışmaları sayesinde Suriye’de terörizm tehlikesi ve şiddet seviyesinin son yıllarda düştüğüne işaret eden Putin, DEAŞ ve diğer terör gruplarının neredeyse yok olduğunu söyledi.

Putin, “Biz, Suriye’de her türlü terörizmle mücadele konusunda kararlıyız, hemfikiriz. Biz ilerde de dış güçlerin Suriye’de bulunan terör güçlerini kendi egoist ve jeopolitik hedefleri için kullanmasını inceleyeceğiz, takip edeceğiz ve sona erdireceğiz.” diye konuştu.

“Fırat’ın Doğusunda Batılı Ülkelerin Desteğiyle Bölücülük Kışkırtılıyor”

Bu noktada özellikle Suriye’de Fırat’ın doğusundaki zor durumu değerlendirdiklerini söyleyen Putin, “Orada bazı Batılı ülkelerin desteğiyle Suriye’nin toprak bütünlüğüne aykırı olarak yasa dışı yabancı askeri bulundurma ve tutma çabaları var. Orada bölücülüğü kışkırtma çabaları var. Rusya tarafı olarak bize göre, Fırat’ın doğusundaki bölge, Suriye hükümetinin kontrolünde olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda tüm Suriyelilere insani yardım konusunda insani alanda faaliyet gösteren ajansların daha etkin faaliyette bulunması gerektiğini kaydeden Putin, bunun başarılı şekilde yapılması halinde Suriye’de mültecilerin kendi evlerine dönmelerinin sağlanacağına dikkat çekti.

Rusya ile Türkiye iş birliğinin her türlü alanda çok dinamik şekilde geliştiğini belirten Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde hem Rusya ve Ukrayna tahıllarının dünya pazarına ulaşmasının kolaylaştırılması ve gıda güvenliği konularını ele aldıklarını hem de 13 Temmuz’da İstanbul’da yapılan görüşmelerin sonuçlarını memnuniyetle değerlendirdiklerini aktardı. Putin, bir sonraki Astana zirvesinin Rusya’da yapılacağını bildirdi.

Erdoğan-Putin Görüşmesi

Erdoğan, üçlü zirve öncesi Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya geldi. İki lider Ukrayna savaşından sonra ilk kez yüz yüze görüştü. Tahran Uluslararası Konferans Salonu'ndaki baş başa görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşme öncesi Putin ile kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son İstanbul görüşmelerinde de Rus heyetinin yaklaşım tarzı çok olumluydu. Buradan alacağımız netice tüm dünyayı da olumlu etkileyecektir" dedi.

Türkiye'nin gıda ve tahıl konularındaki arabuluculuk çabaları için Erdoğan'a teşekkür eden Putin de "Türkiye-Rusya ilişkileri her şeye rağmen gelişiyor, ticaret hacmi hızla artıyor" ifadelerini kullandı.

Ukrayna'dan tahılın çıkarılması sorununa da değinen Putin, "Arabuluculuk çabalarınız, gıda sorunları ve Karadeniz üzerinden tahıl ihracatı ile ilgili müzakereler için Türkiye'de platformu sağlamanızdan dolayı sizlere teşekkür ederim. Arabuluculuğunuz sayesinde ilerleme kaydettik. Tüm sorunlar henüz çözülmedi ancak ilerlemenin olması iyidir." diye konuştu.

Terörle Mücadelede İş Birliği Vurgusu

Erdoğan öncesinde ise İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile bir araya geldi. Sadabad Sarayı'nda gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1 saat 30 dakika sürdü. İki liderin başkanlık ettiği Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 7'nci Toplantısı'nın ardından basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda söz alan Erdoğan, "Covid sebebiyle ikili ticarette gerilemeye maruz kaldık. Şu an itibariyle 7.5 milyar doları yakaladık. 30 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyorum" dedi.

Erdoğan, "Savunma sanayinde atacağımız adımlarla bu süreci hızlandırmamız mümkün. Gerek petrol gerek doğalgaz alanlarında atılacak adımlarla bu süreç hızlanabilir. Türkiye olarak son yıllarda savunma sanayinde bir sıçramamız var" diye konuştu.

Terörle mücadelede iş birliğinin önemine dikkat çeken Erdoğan, "Bu konudaki dayanışmamızı çok ama çok önemsiyorum. Terörle mücadelemiz büyük önem arz ediyor. PJAK, PKK, PYD, YPG ve FETÖ her iki ülkenin de ciddi manada baş belasıdır. Bunlar hangi ülkede olursa olsun o ülkenin huzurunu kaçırıyor" ifadelerini kullandı.

Hedef 30 Milyar Dolar

İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin mesajları ise ekonomiye yönelik oldu. "İki ülke arasındaki ticari hacmi potansiyeline göre çok daha düşük seviyede" diyen Reisi, "İki ülke 30 milyar dolar hedef belirledi. Böylece mevcut ticaret hacmi üç katına çıkarılacak" dedi.

Görüşmelerde doğalgaz ihracatına ilişkin anlaşmanın süresinin uzatılmasınnı da gündeme geldiğini dile getiren Reisi, şöyle devam etti: "Bunun da uzatılmasıyla ticaret hacmi daha da artacaktır. İki ülke arasında yatırım konularının geliştirilmesi de ele alındı. Güvenlik ve istihbarat ilişkilerinin geliştirilmesi özellikle sınır bölgelerinin güvenliği ele aldığımız konulardan biri oldu. Terörizmle, uyuşturucuyla ve organize suçlarla ilgili konular konuşuldu. Türkiye ve İran bölgenin iki güçlü ülkesi, onların ilişlileri bölgenin güvenliğine katkı sağlayacaktır. Bugün Reisi ve Putin'le tekrar bir araya geleceğiz. Bu Astana sürecini yeniden değerlendirme girişimidir."

Erdoğan, İran'dan Ayrıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran'daki temaslarının ardından özel uçak "TUR" ile İstanbul'a hareket etti. Haber Bülteni

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER