© Aksaray Portal 2021

Peygamber Mesleği Yaşam Savaşı Veriyor

Çocuğunuza Meslek Öğretin Altın Bilezik Olsun

Bir zamanlar altın bilezik olarak nitelendirilen, biçki ve dikiş olmak üzere iki ana kaideye dayanan terzilik mesleği, yarım asırlık ustaların elinde yaşam savaşı veriyor.

Terzilik de diğer birçok el emeğine dayalı sanat ve zanaat gibi gün geçtikçe kayboluyor. İnsanlar sürekli güzel elbise modelleri peşinde koşuyor. Ama elbisenin nasıl bir emekle ve dikişlerin milim milim işlenmesiyle bir araya geldiğine dikkat etmiyor. Gündelik hayatımızda en önemli yerlerden birini işgal eden, giyinme ihtiyacımızı karşılayan tekstil sektörünün atası olan terziliğin neden yok olduğunu 42 yıldır terzilik yapan, 54 yaşındaki Aşır Karacan, “Konfeksiyon çıkmadan önce dükkânımın içinde en az 25-30 takım elbise sıralanırdı. Gece sabahlara kadar çalışırdık” sözleriyle terziliğin geldiği noktayı dile getiriyor. Geçmişte, usta terzilerin aynı anda birçok çırak yetiştirdiğini belirten Karacan, terzi dükkânlarında çalışacak çırak ve kalfa bulunamamasının mesleğin devamını riske attığını ifade etti. Karacan, “1972 yılında çocuk yaşta çıraklığa başladım.

O zaman bu mesleği öğrenebilmek için para veriyorduk. 6 ayda Aksaray’da terzilik mesleğinin en eski ustası Tayyip Babur’un yanında öğrendiğim terzilik mesleğini askerden sonra Aksaray’da dükkân açtım o günden bu yana buradayım. Konfeksiyon işi bizi bitirdi. Artık sökük dikerek 3-5 kuruş harçlığımızı çıkartıyoruz. Konfeksiyon çıkmadan önce dükkânımın içinde en az 25-30 takım elbise sıralanırdı. Gece sabahlara kadar çalışırdık. 6-7 tane kalfa ve çırak olurdu. Artık çırak yetiştiremiyoruz. Zaten yeni iş de yok’’ diye konuştu.

“Konfeksiyondan Alsalar Da Bize Gelir”

Zevkini bilen kişiler için yılda 3-5 tane elbise dikmeye devam ettiğini ifade eden Karacan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çok arkadaşımız genç yaşta vefat etti. Güzel terzilerdi. Kral elbise dikerlerdi. Makineleşme bizim mesleği geri planda bıraktı. Biz bir haftada ceket pantolon dikeriz.

Biz hazır giyim sanayine yetişemedik. Şimdi bir elbise olsa elden çıkar yine bir haftada dikeriz ama şimdi yapışma işler oldu. 3-4 defa prova yapardık. Konfeksiyon çıkınca o iş bitti. Fakat arayan oluyor. Zevkini bilen kişiler için yılda 3-5 takım elbise dikeriz. Kişinin vücudu değişik olur, konfeksiyon uymaz biz tamir ederiz. Paçası uymaz, kolu uzun gelir biz tamir ederiz. Konfeksiyondan alsalar da yine bize getiriyorlar.”

Meslek Sahibi Olmayan Peygamber Yok

Mesleksiz insan olmayacağını dile getiren Karacan, “Uzun yıllardır bu mesleği yapan terziler çırak bulmakta zorlanıyor. Çünkü birçok insan çocuğumu okula göndereceğim diye terzilik ve benzeri meslekleri öğrenmesi için çocuklarını çıraklığa göndermiyor. Böyle düşünüyorsanız çocuğunuza en büyük zararı siz verebilirsiniz. Bütün peygamberlerin bile bir mesleği vardır.

Peygamberlerin, terzilikten, marangozluğa, demir ustalığından tutun çobanlığa kadar mutlaka bir meslekleri vardı. Okul okuyup bir meslek öğrenmeyen çocuklar, okulları bitince bir işe giremeyince vasıfsız bir insan olarak ortada kalıyor. Bir hayat tecrübesi olarak anne-babalara o işi yapmasa bile çocuklarına mutlaka bir meslek öğretmelerini tavsiye ediyorum” dedi.

Gençler Vasıfsız Olarak Ortada Kalıyor

Ailelere, çocuklarını okula göndermekle beraber bir meslek öğretmeleri tavsiyesinde bulunan Aşır Karacan ailelere tavsiyede bulundu: “Gençler bu mesleğe yönelmiyor. Okuyup profesör, doktor, öğretmen olacak diye düşünenler var. Çocuk okuyup bir iş sahibi olamayınca yirmi yaşında hiçbir mesleği olmadan ortada kalıyor. O yaştan sonra çocuk vasıfsız bir işçi olarak çalışıyor. Çünkü çocuk o yaştan sonra gelip çıraklık yapıp bir meslek sahibi olamıyor.”

Hazır Giyim İnsanları Tektipleştiriyor

Hazır giyimin insanları tektipleştirdiğini ifade eden Karacan, “Ama terzilik öyle değil. Terzilik insanları daha özelleştiriyor. Terziye gelen bir insan kendisini daha özel hissediyor. Terziden kendisine elbise diken, benim giydiğim elbisenin aynısını kimse giyemez diyebiliyor. Ama hazır giyimde en pahalı markayı giyinen kişinin aldığı elbiseyi başkası da alıp giyebiliyor. Kendini seven ve özen gösterenler, kendilerine özel elbise diktirip giyinmeyi seviyor. Birçok kişinin özel terzileri var” ifadelerini kullandı.

Çocuğunuza Meslek Öğretin Altın Bilezik Olsun

Ailelerin çocuklarını mutlaka bir mesleğe yönlendirmesi gerektiğini ifade eden Karacan, “Çocuklar bir meslek sahibi olmayınca vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Çocuğu korumak için bu tür meslekleri çocukların öğrenmesi gerekiyor. Çırak yetişmiyor. Eskiden bize çırak getirirlerdi. ‘eti senin, kemiği benim’ diye bırakırlardı. Para önemli değil yeter ki bir meslek öğrensin deniliyordu. Şimdi çocuğu getirmeden ‘kaç para vereceksiniz’ diyorlar. Terzilik ya da başka bir meslek altın bir bilezik gibidir” diye konuştu. Terzilik mesleğinin insana hayatı öğrettiğini ve hayat tecrübesi kazandırdığını belirten Karacan, “Terzilik mesleği insana sabırlı olmayı, insanlara karşı sabretmeyi ve onları ikna etmeyi öğretiyor. Terzilik hayata karşı onurlu bir duruştur. Terzilik güzel bir meslek ve bir altın bileziktir. İnsanı aç bırakmaz” dedi. Özel Haber: Ziya Koçak

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER