© Aksaray Portal 2021

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Çetinkaya: "İktidar Bir Avuç Müteahhitti Düşünüyor"

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tacettin Çetinkaya, İl Başkanı Levent Şahin ve partili yöneticiler Aksaray'da basın mensuplarıyla bir araya gelerek 'Saadet Sahada' çalışması hakkında bilgiler verdiler. Çetinkaya, "İktidar bir avuç müteahhittin çıkarlarını düşünüyor. Bunları biz çözeceğiz. Çok ciddi tereddütlerimiz var gençlerimizin geleceğe hazırlanması konusunda, eğitim sistemimiz hakkında çok ciddi manada gençlerin yetiştirilmesi konusunda kaygımız var dolayısıyla biz ülkemizin her alanında kalkınma anlamında ülkemizin kalkınması anlamında ve yeniden büyük Türkiye olması için bizim görüşümüze milli bir görüşe ihtiyaç var" dedi.

 Saadet Partisi İl Başkanı Levent Şahin, "Saadet sahada çalışması tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak Aksaray’ımızda da icra edildi. 3 günlük bir programdı. Genel Başkan Yardımcımız Tacettin Çetinkaya Bey ve yöneticilerimiz bizlere bu programda eşlik ettiler. Ekipler kurduk merkezde, ilçelerde bu çalışmaları yürüttük siyasi partilerimizle, STK’larla, halkımızla bir araya geldik, onların dertlerini dinledik" ifadelerini kullandı.

"Adaleti Sadece Bir Kesime Sağlamak Gayesinde Değiliz"

Tacettin Çetinkaya konuşmasında şunları söyledi:

"Aksaray’a bu ilk gelişimiz değil biz siyasetçiyiz Türkiye’nin dört bir yanını dolanıp geliyoruz. Türkiye’nin nabzını biliyoruz. Biz Saadet Partisi olarak, milli görüşçüler olarak Erbakan hocadan bize kalan bir şey var o sürekli hareket halinde olacaksınız, sürekli sahada olacaksınız, sürekli çalışmalar yürüyecek sadece seçimden seçime değil bütün yıl boyunca bize çalışmayı öğretti biz de öyle bir çalışma mekanizması içerisinde böyle bir çalışmayı alışkanlık haline getirdik. Bunu öncelikle Allah rızası için yapıyoruz ayrıca vatanımız, milletimiz ve bütün insanlar için yapıyoruz. Adaleti sadece bir kesme sağlamak gayesinde değil bütün insanlığın saadeti için, huzur içinde yaşaması için dünyada ne kadar mağdur mazlum garip, sömürülmüş başkaları tarafından emperyalistler tarafından sömürülen insanların hepsinin davasını kendimize dava edinmiş bir topluluğuz.

"İktidara Gelmek İçin Meşru Her Türlü Yolu Deneriz"

Hiçbir zaman siyasette bir makam bir menfaat, para veya bir ayrıcalık etmek için yapmadık, yapmıyoruz, böyle bir niyetimiz yok. İlla bir milletvekili olacağız diye ortaya çıkmıyoruz milletvekili olmak istesek olacağımız yerlere giderdik. Biz niçin reddettik bu davayı sürdürmek ve öncelikle kendi ülkemizin problemlerini çözmek bölgemizin ve insanlığın problemlerine çözüm üretmek için bir çalışma ve o güce ulaşmak için. Bu güç ülkenin güçlü olmasıyla birlikte elde edilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok güçlü olursa mağdur ve mazlumların problemlerini çözer. Buna biz yeniden büyük büyük Türkiye diyoruz. Yeniden büyük bir Türkiye yaşanılabilir bir Türkiye’de gerçekleşir. Yaşanabilir bir Türkiye nedir? En temel haklarını adil bir şekilde karşılayan bir ülke demektir, en temel haklar nelerdir? Sağlık hizmetleridir, eğitim, gıda hizmetleridir. Bir insanın en temel gıdasını, eğitimini ve en temel sağlık hizmetlerini karşılayamazsanız siz yaşanabilir bir ülke değilsinizdir. Yaşanabilir bir ülke bunların hepsini en iyi şekilde karşılayan sanki bahşiş verir gibi halkı ezmeye çalışan, bakışlarıyla, tavırlarıyla ezmeye çalışan bir ülke değildir. Halkımızın hizmetçisi olarak gören hakka hizmeti halka hizmet olarak gören bir anlayışı da ancak biz yapabiliriz. Bu noktada biz ittifaklarda yaparız iktidara gelmek için meşru her türlü yolu deneriz gayri meşru yola sapmayız. Bir takım seçim hileleri, oyunlar çevirmeyiz. Biz doğrudan ülkenin temel hakları çerçevesinde bir seçimde doğru bir neticeyi iyi bir neticeyi almak için hedef gösteririz. Bu nedenle bizimle bu duygu ve düşüncelerde olan herkesle iş birliği yaparız. Bu ülkeyi kalkındırmayı amaçlayan bir topluluğuz buna da tüm tekliflere açığız."

"Kimsenin Kimseden Bir Üstünlüğü Yoktur"

Bu ülkede yaşayan herkes kardeştir herkes burada aynı devlet kanun haklarına eşit derce sahiptir kimsenin kimseden bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak kişinin temel niteliklerine bağlıdır. Nitelikleri iyi olan insan iyi insandır birbirimizden farkımız iyi olmak ya da kötü olmak. Geldiğimiz noktada bizim adımıza çıkıp bu ülkeyi 20 küsür yıldır sürdüren bir iktidar var şu anda milli görüşçüyüz diyerek ifade ediyorlar Erbakan hocamızın talimatıyla biz kurduk Recep Tayyip Erdoğan anlaştılar bugünlere kadar geldiler böyle bir yalanla bugüne kadar geldiler bu yalanlarının sonları da geldi, bunların icraatlarının sonları da geldi bunların bu ülkeyi kalkındıramayacakları da anlaşıldı. 20 yıl iktidarda kalacaksınız bu ülkenin en büyük sorunu enflasyonu ortadan kaldıramayacaksınız sonra bu ülkeyi biz yönettik deyip bir takım göstermelik şeyleri çıkıp televizyonların tamamını kontrol altına alacaksınız, insanların fikirlerini infial edeceksiniz bu olmaz böyle bir şey yok. Biz buna inanmıyoruz halkımızın çoğu da artık buna inanmıyor. Bu senaryoya, bu hikayeye artık kimse inanmıyor ve geldik 14 Mayısta 2023 seçimleri ya olmak ya da olmamak ya ezilmek bütün bu zorluklara katlanmak yoksa buna karşı biz hayır artık ezilmeyeceğiz, biz bu milletin hakkını tefecilere, faizcilere yabancı sermayeye peşkeş çekmeyeceğiz bu ülkenin güzel kaynaklarını önce kendi milletimiz için kullanacağız ondan sonra tabi bütün dünya ile ilişkimiz olacak ticari ilişkimiz olacak ama asla bu ülkenin kaynaklarından çevre ülkelerden sağlıklı ilişkiler doğuracak bir topluluk olarak bunu sağlayacağız. Bütün ülkenin kaynaklarını tarumar eden ülkeyi ödeyemeyeceği bir borçlar içine sokan bir yönetimden de kurtulacağız. Bunu hep beraber gerçekleştireceğiz bütün millet olarak.

"Saadet Partisi Seçime Hazır Bir Parti"

Zam diye bir kavramımız var bu zam kavramı, memura işçiye zam verirken zam olarak geçiyor öbür tarafta vergiye ve birçok şeye zam geldiği zaman bu zam olmuyor bunun adı güncelleme oluyor. Kavram değişiyor, memura zam veriyor iyileştirmeler yapıyor bunun adı zam, birçok vergiye bir çok cezaya gelen zamlara da güncelleştirme diyor dolayısıyla kavramları değiştirdiler bunlar. Saadet Partisi seçime hazır bir parti. Şimdi bir raporda bir istatistik var bir şirket bir rapor hazırlamış, güvenilir bir firma Türkiye’nin 13 milyarderinin servetini hesaplamış bu servetin nüfuzumuzun yarısından fazla olduğu söylemiş. Bu 13 milyarderin serveti 38-39 milyar civarında ama vatandaşın yüzde 40’ının serveti 38,5 milyar civarında. Buradaki adalet nerede? Orta direk diye bir kavram kalmadı yoksulluk sınırı 14 bin lira civarında ama 14 bin lira civarında kaç kişi maaş alıyor? Aslında asgari ücretin bile yeterli olmadığını memura ve emekliye verilen zam oranının yeterli olmadığını, devletin bürokrasisinde üst görevlilere üst düzey memurlara genel müdürlere ve birtakım memurlara verilen zam yüzde 60’ın üzerinde oldu. Adalet bunun neresinde? Üst düzey memur zaten birkaç yerden maaş alıyor, güzel imkanlar veriyorsunuz altına son model araba veriyorsunuz, lojman veriyorsunuz ama öbür taraftan gece gündüz çalışan memura, bürokrata, işçiye, duluna yetimine bunu çok görüyorsunuz.

"İktidar Bir Avuç Müteahhitti Düşünüyor"

İktidar bir avuç müteahhittin çıkarlarını düşünüyor o bakımdan iktidarın bu noktadaki adaletsizliğini bir sona ereceğini son noktaya geldiğini vaat ediyoruz. Bunları biz çözeceğiz. Çok ciddi tereddütlerimiz var gençlerimizin geleceğe hazırlanması konusunda eğitim sistemimiz hakkında çok ciddi manada gençlerin yetiştirilmesi konusunda kaygımız var dolayısıyla biz ülkemizin her alanında kalkınma anlamında ülkemizin kalkınması anlamında ve yeniden büyük Türkiye olması için bizim görüşümüze milli bir görüşe ihtiyaç vardır." Haber: KEMAL ONUR ATALAY

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER