Aksaray’da 1980 yılından bu yana ahşap tornacılığı mesleğini icra eden 45 yaşındaki Atılgan Kılıç, Sanayi Sitesinde bulunan işletmesinde ekmek masası, cami müezzinliği, masa ayağı, ahşap korkuluk, sehpa ayağı, korkuluk parmaklığı, ahşap tabak, havan, tahta kaşık, aksesuar gibi birçok ahşap ürünler üretiyor. Şimdilerde bu mesleğin fazla kalmadığını makinalar vasıtasıyla yapıldığını ancak el emeğinin yerini tutmadığını belirten Kılıç, bu sanata sahip çıkılmasını gerektiğini ifade ederek özel sipariş üzerine de birçok malzeme ürettiklerini söyledi. Aksaray’da bu mesleği yapan olmadığını anlatan Kılıç, “Aksaray’da ahşap torna işini sadece ben yapıyorum. Sağlığım yerinde olduğu müddetçe de yapmaya devam edeceğim. Yanımda bir çırak vardı oda askere gitti. Gelince bu mesleği yapar yapmaz bilmiyorum. Şimdi bir oğlum var onunla işleri yürütüyoruz. Bu mesleği öğretecek çırak bulamıyorum” dedi. Tamamen eliyle işleyerek şekil verdiği ürünleri semt pazarlarında satışa çıkarttığını belirten Kılıç, ağaçtan yapılan ürünlere sadece kıymetini bilenlerin ilgi gösterdiğini söyledi. Numune getirilmesi yada tarif edilmesi halinde yapamayacağı şeklin olmadığını vurgulayan Kılıç, en son eşi benzeri olmayan özel olarak sipariş edilen çocuk beşiği ile Kral Tahtı yaptığını anlattı.Çırak BulmuyoruzGeleneksel Türk ahşap sanatını ayakta tutmak için çalıştıklarını belirten Kılıç, çırak bulmakta ve yetiştirmekte zorlandığını ancak yine de işini severek yapmaya devam ettiğini söyledi. Hem kentin ekonomisine hem de kendi evinin geçimi için sanatı icra etmeye devam eden Kılıç, çırak bulamadığı için mesleğin kaybolma tehlikesiyle karşıya olduğunu sözlerine ekledi.Hem Okumayı Hem Mesleğini SeviyorÇocukluğundan beri babasına yardım eden Hüseyin Kılıç’ta, “Yıllar önce bu mesleği yapan çoktu. Dolayısıyla çırak sıkıntısı da yoktu. Şimdi bu meslek kaybolmaya başlayınca çırakta bulunmaz olduk. Babam yalnız yetişemiyor ben yardım ediyorum. Bazen ikimizde gelen siparişlere yetişemiyoruz. Dışarıdan okuduğum üniversitenin sınavlarına hazırlanıyorum. Atölyeden gece saat 11.00’de çıktığımızda zorlanıyorum. Ama sınavlarıma yine de hazırlanıyorum. Okumayı ve ahşaplara şekil vermeyi seviyorum” dedi. Haber: Ziya Koçak
Yorum Yazın