
Doğan Koşar, "Türkiyede ve dünyada basının önüne çıkarılan engellerin hem habercilere hem de haber alma hakkını savunan insanlara büyük zararlar verdi.Tarafsız, sadece ve sadece gerçeği arayan ve sunan bir habercilik istiyoruz. Haber için ter dökerken ticari ve siyasi çıkarlar nedeniyle sansür sürecine takılan gazeteciliğin ve televizyonculuğun bir an önce son bulmasını istiyoruz. Türkiyede uzun tutukluluk, kişisel ve mesleki itibarın zedelenmesi, işsizlik ve ölüm tehditleriyle yıldırılmak istenen basın emekçilerine uygulanan her türlü baskının ve sansürün önüne geçmek için mücadeleye devam edeceğiz. Ülkemiz, medyanın önemli bölümünün siyasal iktidarlar ile ticari çıkar çevrelerinin ördüğü ilişki ağına hapsedilmiş durumda. Hükümet ve belediye başkanı basın toplantılarında zor sorular istemiyor, dağıtılmış sorulara göstermelik yanıtlar veriliyor; Başbakan, ulusal basında kendisinin işine gelmeyen haberi yazabilen gazeteciyi patronuna şikâyet ediyor, bununla yolunu ayır diye talimat veriyor; belediye başkanı aleyhine yazılan yazılar nedeniyle yazıyı yazanı, kendisiyle röportaj yapılırken istemediği soruları soranı aforoz ediyor. Doğruları savunanların evine ertesi sabah elinde suç delilleriyle polisler giriyor; gazetecilerin bilgisayarları virüslerle ele geçiriliyor, polis fezlekelerinden hazırlanan iddianamelerde bir basın mensubu aynı anda birkaç terör örgütünün üyesi sayılıyor, yıllarca karşısında mücadele ettiği örgütlerin üyesi gibi gösterilerek toplum karşısında küçük düşürülmeye çalışılıyor.Özgür basının sadece gerçeği aradığı ve özgürce yazdığı günlerin umuduyla basın emekçilerine ve kamuoyuna saygı ile sunarız." dedi.
Yorum Yazın