
Devletin Milletine Milletinde Devlete Güveni Esastır
TBMM’de AK Parti Grubu adına söz alan Aksaray Milletvekili Mustafa Serdengeçti, “Hain kalkışma girişiminden sonra devleti ele geçirmeye çalışan hain çete ile elbette mücadele edecektir. Yoksa şehitlerin elleri yakamızdan düşmeyecektir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin grup önerisi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kendi gurubu adına söz alan Milletvekili Mustafa Serdengeçti, “Bilindiği üzere devletimiz ülkemiz ve milletimiz 1970 yılından itibaren çok değişik terör örgütleriyle mücadele etmektedir. Burada çok canlar, çok gençler heba olmuştur. 1980 sonrası baş gösteren PKK terör örgütü ile mücadele halen devam etmektedir. Şu an FETÖ terör örgütü marifetiyle gerçekleştirilmeye çalışılan 15 Temmuz darbe girişimi terör örgütleriyle ciddi bir mücadele yapılmasını ve devletteki uzantılarının temizlenmesinin gerekliliğini bize göstermiştir. Devletin milletine milletinde devlete güveni esastır.
Eğer milletin güvenliğine milletin bekasını temeline dinamit koyanlar üstelik bir de memur kimliği taşıyorsa milletin devletine olan güvenini kaldırır. Bunların temizlenmesi milletin Devleti’ne bağlanması büyük önem arz etmektedir. Bir kişinin devlet memuru olması onun örgüt elemanı olmayacağı anlamına gelmez. Terör örgüt üyesi olan veya onlara hizmet eden kişiler devlet memuru sıfatı nedeniyle korunaklı olmamalıdır. Esasında devlet ile memur arasında sadece vatandaşlara hizmet götürme konusunda bir anlaşma ve ahitleşme vardır. Bu anlaşmanın dışına çıkan kişilere devlet ve elbette gereğini yapar ve o kişilerle çalışmak istememe hakkına sahiptir ”diye konuştu.
“Kimsenin Milleti Nefrete Sevk Etmeye Hakkı Yoktur”
Bilimsel akademik veya ifade özgürlüğü ile bağdaşmayacak şekilde devleti ve milleti hedef alarak açıklamalarda bulunanlarla sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten Milletvekili Serdengeçti, “AK Parti olarak her zaman akademik ve ifa özgürlüğün yanında olduk. Esasen 2547 sayılı öğretim üyeleri ile ilgili kanun zaten öğretim üyelerine geniş bir özgürlük alanı vermektedir. Bu alan öğretim üyesinin bilimsel ve akademik çalışmaları yanında siyasi parti yönetimlerinde yer alma yetkisi vermektedir. Ancak öğretim üyesi kimliği ile bilimsel akademik veya ifade özgürlüğü ile bağdaşmayacak şekilde milleti kin ve nefrete sevk eden, doğrudan devleti ve milleti hedef alan faaliyette bulunulması takdir edersiniz ki bilimsel özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.
Barış için akademisyenler inisiyatifi içimde bir isimle yayınlanan bir bildirinin girişi aynen şöyle başlamaktadır; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını açlığa ve susuzluğa mahkum etmekte, ağır silahlarla saldırmaktadır, terör örgütünden hiç bahsetmiyorlar.
Sanki çukurları terör örgütü kazmamış, insanları kendi evlerinde esir etmemiş gibi bütün suçu devletini yıkarak devletinin uluslararası camiaya şikayet etmek hangi bilimsel ve akademik özgürlüklerle açıklana bilir. Bunun neresi aydınlık vicdandır” diye konuştu.
“Mücadelede Adaletten Ayrılmayacağız”
Hain kalkışma girişiminden sonra devleti ele geçirmeye çalışan hain çete ile mücadele edeceklerinin altını çizen Milletvekili Serdengeçti, “Yoksa o şehitlerin elleri yakamızdan düşmeyecektir.
Demokratik hukuk devleti bu mücadeleyi yine hukuk kuralları içerisinde sürdürecektir. Bu mücadele de bilindiği gibi her kararnamede iade listeleri de çıkmaktadır. İhraç edilmeler için son olarak kurulan üst kurul, üst komisyon hukuk içerisinde mücadele edileceğinin de yine bir göstergesidir. Bu konuda kamuoyunun hiç bir şüphesi olmamalıdır gerekenler yapılmaktadır. Şikâyeti hâkli bulunan vatandaşlarımızın tüm hakları iade edilmektedir. Ancak bu itirazların FETÖ ile mücadeleye zaafa uğratmaması için gerekli tedbirleri de almaya devam edeceğiz. Bu tedbirler devletimizin bekası için gereklidir” dedi.
“Hainler Bedelini Ödeyecekler”
Bunun yanında terör örgütleriyle alenen bağlantılı olanlar bu yapılarla her türlü kurumları ile ilişkisi olanlar, deşifre edilen Bylock programı ile dehşete düşüren yazışmaları yapanların kamuoyuna masum olduğunu anlattığını söyleyen Milletvekili, “Hiç bir hain ben hainim demiyor. Bu durum doğrudan iktidar partisi olarak doğrudan bizlere zarar verdiği halde biz bu örgütlerle mücadeleyi ülkemizin bekası için devam ettiriyoruz. Her türlü siyasi riskleri de göze almaya devam ediyoruz. Bunu yüce milletimiz tarafından takdir edileceğine inanıyoruz. Fakat gerçekten terör örgütüyle hiç bir bağlantısı olmadığı halde idarenin keyfi tasarrufu veya sahte belge veya ihbarlar ile ihraç edilenler varsa elbette bu yola tevessül eden kişi yöneticiler bedelini ödeyecektir” dedi.
“Masumlara İftira Atanlar Hesabını Verecekler”
İftiralar kapsamında masumların da aralarında olduğuna değinen Milletvekili Mustafa Serdengeçti, “Nasıl ki devleti ele geçirmek için yıllarca hayasızca ve ahlaksızca sınav sorularını çalanlar, gariban Anadolu evlatlarının haklarını yiyenler, ele geçirdikleri devlet kurumlarında veya üniversitelerde kendilerinden olmayanlara yasam hakki tanımayanlar, nasıl bugün hesap veriyorsa masumlara iftira atanlar hesap verecektir. Biz hiçbir mağduriyetin olmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Hukuk ve adalet mutlaka galip gelecektir. CHP grup önerisini terör örgütleriyle yapılan mücadelenin hukuk çerçevesinde devam ettiği ülkemizin ve milletimizin bekası için devam etmesi gerekliği nedeniyle desteklemiyoruz. Milletimiz var olduğu günden bugüne kadar ve 15 Temmuz gecesi ülkesi ve milleti için canlarından vaz gecen tüm aziz, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” dedi. Haber: Ziya Koçak
Yorum Yazın