‘Yalan Üzerine Bina Yapmaya Çalışıyorlar’

AK Parti Aksaray İl Başkanı Abdulkadir Karatay, Anayasa’da değişecek 18 maddeyi anlattı: “Muhalefet ve hayır cephesi, bir algı üretmeye çalışıyor. Ama yalan üzerine bina yapılmaz” dedi.

Anayasa değişikliği referandumu, Aksaray’ın siyasi gündemini de belirlemeye devam ediyor. Bu kapsamda siyasiler de referandum turlarını ve tanıtım toplantılarını hız kesmeden sürdürüyorlar. AK Parti İl Başkanı Karatay da düzenlediği toplantıda partililere ve vatandaşlara değiştirilmesi düşünülen 18 maddeyi anlattı.  Karatay konuşmasında şunları söyledi: “18 maddeyi okuduğumuz zaman aslında yeni sistem basitçe anlaşılıyor. Anlaması da kolay, uygulaması da kolay. Baktığımızda temel değişiklik şu. Başbakanlık makamı kalkıyor, Başbakan ve Cumhurbaşkanının yetkilerinin birleştiriliyor ve Cumhurbaşkanının bakanlar kurulunun başı olduğu bir sistem geliyor. Peki, bu ne anlama geliyor? Yürütmeden tamamen Cumhurbaşkanı sorumlu olacak. Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanlardan oluşacak hükümet, sandıktan alacağı güvenoyuyla fiiliyatta icra makamı olacak, yürütmeyi sağlayacak.

“Meclis Asıl İşi Olan Kanun Yapma Yetkisine Odaklanacak”

Bu sistemde Meclis ise yasama organı görevini sürdürmeye devam edecek.  Millet, meclis eliyle kanun yapma gücünü kullanacak. Bugüne kadar kanunlaşan kanun teklifi veya tasarılarının sayılarına baktığımızda bunların yüzde 98’inin hükümetler tarafından getirildiğini görüyoruz. Yüzde 2’si ise milletvekilleri tarafından getirilmiş.  Demek ki yürütme ya da hükümet, yasama organını yani TBMM’yi yönlendirmiş. Ama yeni anayasayla Meclis, büyük bir güç kazanıyor. Bütçe yapma ve denetleme yetkisi hariç kanun teklifi hazırlama yetkileri hükümetin elinden alınıyor; yasamaya yani milletvekillerine sunuluyor. Yani yürütme ile yasama birbirinden ayrılıyor.

Paket, yargıda da büyük değişiklikler getiriyor. Bir kere askeri yargı tamamen kaldırılıyor, yani yargıda tam bir sivilleşme sağlanıyor. Anayasa Mahkemesi ile HSYK’nın yapısı da değişiyor. Askeri yargı kaldırıldığı için askeri yargıdan gelen 2 üyenin anayasa mahkemeliği üyeliği sona eriyor. Peki bu ne zaman oluyor? Mevcut üyelerin görev süresi sona erdikten sonra. Yani, şimdilik bir değişiklik yok. Şu an anayasa mahkemesinin üyeleri nasıl seçiliyorsa aynı şekilde seçilmeye devam ediyor. Sadece 17 olan üye sayısı, 2 tane askeri yargı üyeliği düştüğü için 15’e iniyor. HSYK’nın yapısındaki değişiklik ise şöyle gerçekleşiyor. HSYK’nın 22 üyesi var. 4 tanesini Cumhurbaşkanı atıyor, 2 tanesi ise Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarından oluşuyor. Burada bir değişiklik yok. Değişiklik sadece bürokratların kendi arasından seçmiş olduğu 16 üyenin meclis tarafından seçilmesi ve bunun 7 üyeyle sınırlanması. Yani baktığımız zaman Cumhurbaşkanının burada atayacağı üye sayısında bir artma, eksilme yok. Doğal üyelerde bir artma eksilme yok. Ama bürokratlar arasından seçilen 16 üyenin meclis tarafından seçilmesi ve bu sayının 7 üyeye düşürülmesi var. Bu ne demektir? Milletin iradesi sandığa nasıl yansıdıysa sandıktan milletin vekilliği görevini alan, millet adına söz sahibi olan milletvekillerinin yine millet adına karar veren bağımsız ve tarafsız yargımızın üyelerinin üst kurullarını seçme hakkı geliyor demektir. Bundan daha doğal bir şey var mı? Yok. Ama maalesef hayır cephesi burada da bir algı üretmeye çalışıyor.

“Yeni sistemle yürütme de yasama de yargı da yetkisini milletten alacak”

Şunu her zaman özellikle ifade etmek istiyoruz. Muhalefet yalan üzerine bir bina kurmaya çalışıyor. Ama bu bina olmaz, bu bina yapılmaz. Çünkü millet hem Cumhurbaşkanını seçiyor ve yürütme yetkisini ona veriyor; hem de yasama organını seçiyor ve ‘benim adıma kanun yapma ve düzenleme yetkisini sendedir’ diyor. Yüksek yargı organları ise onların seçtikleri üyelerden oluşuyor Yani millet, bizim adımıza siz seçeceksiniz yargıyı diyor. Diğer bir deyişle Türk milleti adına karar veren bir yargı, Türk milleti için kanun koyan, kanun düzenleyen, kanun kaldıran bir meclis ve Türk milleti adına görev yapan bir yürütme var. Bunun da başında Cumhurbaşkanı var. Bunların hepsi meşruiyetini halktan alan ve sorumluluğu da halka karşı olan kurumlara dönüşüyor” dedi. Haber Merkezi