Daha önce yazmış olduğum yazılardan birinde bu seçim sürecinin milletvekili adaylarından ziyade siyasi parti liderleri düzeyinde geçeceğini söylemiştim. 1 Kasım' a sayılı günler kala tüm söylemler liderler düzeyinde.. Yerel siyaset, liderlerin gölgesinde kalmış durumda.. Daha önceki seçimlerde aday listeleri ön plana çıksa da, bu seçimin ana teması; genel başkanların verdiği mesajlar, partilerin politik genel duruşu, ülke sorunlarına bakış ve yaklaşım açıları, ekonomi vb. vaatleri vs.. Seçmenin bütün dikkati siyasi parti liderlerinin üzerinde toplanmış durumda.. 7 Haziran sonrasında oluşan tabloya baktığımızda aday bazlı yapılan çalışmalarda daha çok birinci ve ikinci sıra milletvekili adayları üzerinden siyaset yapılıyor. Ve tabii ki de yerel siyasetçilerin seçim beyanları da ekonomi ve istihdama yönelik söylemler. Elbette ki her milletvekili adayı seçim bölgesinde ev, esnaf ve sivil toplum kuruluşları ziyaretleri yaparak seçmenle buluşuyor ama bence bu ziyaretlerin adaylar için katkısı minimum olacak. Aday adaylığı sürecinin kısa oluşu, gidilen seçimin erken seçim oluşu vb. bu sürece birde bu pencereden bakmak lazım. 7 Haziran Genel Seçimleri’nden sonra gerek koalisyon hükümetinin kurulamaması gerekse de 7 Haziran sonrası gelinen ülkemizde yaşanan emniyet ve asayiş sorunları, siyasi ve ekonomi vb alanlarda yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında bu belirsizlik ortamında özellikle yaşanan ekonomik sıkıntılarla da beraber vatandaş sıkı bir muhasebenin içine girerek bunun faturasını sandıkta sorumlu tuttuğu partiye kesecek gibi.. 7 Haziran' da seçmenin Ak Partiye verdiği mesajı bu kez muhalefet partileri de alacak gibi görünüyor. 1 Kasım'da sandıktan ne çıkacak? Milletvekili adayı Cengiz Aydoğdu nun dediği gibi vatandaş "Fotoğrafın büyüğüne" bakıyor.. Ancak yıllardır edindiği tecrübeyle photoshop uzmanı olmuş olarak fotoğrafa sonradan eklenmiş, çıkartılmış, düzeltilmiş vb oynamaların orijinal halini de görerek tabi.. Sevgiyle kalın..
