Uzman Psikolog Hicran Akçay

Uzman Psikolog Hicran Akçay

Mail: hicranakcayy@gmail.com

Çocuklarda Kaygı

Çocukluk yılları insan hayatının fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimin temellerinin atıldığı bir dönemdir. Çocuk bu gelişim süreci içinde, çevresini tanımaya, çevresindeki ilişkileri anlamaya, olaylara karşı bakış açısı kazanmaya çalışır ve içinde bulunduğu çevresel faktörlere göre kaygı düzeyi de şekillenmeye başlar. Zaman zaman çocuklarımızın kaygı düzeylerini kontrol edemediklerini ve çevresindeki tüm değişikliklere ve olaylara yoğun bir kaygı ile baktığını fark edebiliriz.

Kontrol edilemeyen kaygı, çocuklarda fiziksel, duygusal, davranışsal ve kişilerarası ilişkilerde farklı semptomlarla kendisini gösterir. Pek çok kaygılı çocuğun aşırı terleme, baş dönmesi, karın ağrısı, kas gerginliği, nefes almada güçlük, çarpıntı, bağırsak hareketlerinde düzensizlikler v.b fiziksel yakınmaları vardır. Üzüntü, korku, panik, huzursuzluk, endişe kaygının duygusal belirtileridir. Kaygı bozukluğu olan çocuklarda tırnak yeme, parmak emme ve aşırı uykusuzluk gibi davranışsal belirtiler daha çok dikkat çeker. Kaygı düzeyi yüksek olan çocuklar için, sınıfın önünde konuşmak, bir gruba katılmak, yapılandırılmamış sosyal ortamlarda bulunmak, sınava girmek gibi kişilerarası ilişkiler gerektiren durumlar da tehlikeli konulardır. Bütün bu durumlar çocuğun yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.

Çocuklarda Görülen Kaygının Nedenleri

*Anne babanın beklentilerinin çocuk için ulaşılmaz olması,

*Arkadaşları tarafından reddedilme,

*Anne babanın, çocuğun yaşamını öngörülemez bir hale getirecek biçimde tutarsız davranması,

* Çocuğun sınırlarını açıkça tanımasını engelleyen aşırı gevşeklik ya da ilgisizlik,

*Yargılanma korkusunun yerleşmesine yol açan sürekli eleştiri,

* Akademik ve toplumsal hedeflerine ulaşamadığı duygusuna neden olan sürekli bir kırgınlık,

*Kendileri de kaygılı olan ve farkında olmadan çocuklarına kaygılı olmayı öğreten anne babalar

Anne Babalara Öneriler

* Çocuğunuzu büyütürken onu kaygılı düşünceler, tutum ve davranışlarla değil, sevgi ve güven duygusu içinde yetiştirmeye çalışın. Kaygıyı artıracak anne-baba tutumları yerine hoş görülü ve tutarlı tutumlar sergilenmelidir. Unutmayın ki kaygı anne-babanın gözünden çocuğun vücuduna yapışan bir duygudur. Sevgiden daha bulaşıcıdır.

*Çocuğunuzu gözlemleyin ve ondan yapamayacağı şeyler beklemeyin. Bu durum çocuğunuzun kaygısını arttırır ve kendisini yetersiz hmesine neden olur. Yapamadığı durumlarda çocuğunuza destek olun, bir daha denemesi için onu teşvik edin. Başarılı olduğunda onu övün.

*Çocuğunuzun hayatındaki kardeşinin doğumu, taşınma, okula başlama gibi değişimler onu kaygılandırabilir. Böyle durumlarla karşılaştığında çocuğunuzu önceden yeni duruma hazırlayın.

Eğer çocuğunuzun kaygı düzeyi yüksekse ve onun günlük hayatını etkiliyorsa bir uzmandan destek alın.

Uzman Psikolog Hicran Akçay

 

 

 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar