Mustafa Ünalan

Mustafa Ünalan

Mail: mustafaunalan@hotmail.com

Din Özgürlüğü, Vazgeçilmez Bir İnsan Hakkıdır

Din özgürlüğü, vazgeçilmez bir insan hakkıdır. Onun boyutlarını belirlemek, imanın mahiyeti ve unsurlarının iyi tespit edilmesine bağlıdır. İslam açısından iman, akla dayanan bilgi, duyguları etkileyen ve onlardan etkilenen irade boyutlarına sahiptir. Bu nedenle, imanın bir özgürlük konusu olması gerekir. İman, ayrıca salih amele motive etme ve bireye kimlik sağlama özelliklerine sahiptir. Dolayısıyla, gerçek ve kâmil bir din hürriyeti, dinî pratikleri de içermelidir. Kur’an’da aklını kullanmayan insanların kınanması ve sık sık aklın gündeme taşınması aklın insan fıtratının önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir YUNUS SÜRESİ 100. Ancak diğer fıtri niteliklerin de maksada uygun ve işlevsel olabilmesi içinde aklın işlevsel olması gerekmektedir. Keza insanın küçük yaştan itibaren etrafındaki nesneleri anlamaya çalışması ve bunlara yönelik soru sorması insan fıtratındaki hakikat arayışının bir tezahürüdür. Tarihte ve günümüzdeki felsefi akımlar, ilmî araştırmalar ve bunun neticesinde elde edilen bilgi ve bulgular insan fıtratındaki bu özelliğin bir sonucudur. Fıtratın önemli bir bileşeni olan tevhit inancı, varlığın yaratıcısının yegâne Allah olduğu ve bundan dolayı ibadete sadece onun layık olduğu esasına dayanır FATİHA SÜRESİ ancak sana ibadet eder ancak senden yardım dileriz, bu inanç insanın zihinsel ve duygusal bütünlüğünü sağlar. İnsanın zora düştüğü anlarda mabud ile ilgili verdiği tepkiler insan fıtratındaki tevhit inancının bir göstergesidir. Fıtratı bozan NİSA SÜRESİ 48 tek affedilmeyen günahın şirk olduğunu,ZÜMER 65 böyle şirk koşan kişilerin Mahşerdeinsanların yargıdaimtihanda kendisine yardımcı olacaklarına inanan kişilerin ne kadar dünyada iyi iş yapsa da hepsinin boşa gideceği anlatılır.

İnsan fıtratının diğer önemli bir bileşeni sevgidir. Kur’an’da insanın kendisinden yaratıldığı ifade edilen ‘Alak, kan pıhtısı manasına geldiği gibi, sevgi anlamını da ifade etmektedir. Sevgi, insanın tabiatı gereği lezzet aldığı şeylere meyil etmesidir. Bu meyil etme kuvvetlendiğinde sevgi, aşk mertebesine yükselir. İnsanın hayra ve şerre meyletmesi de insan fıtratının bir niteliğidir. İnsanın yapısında bu iki zıt yapı da söz konusudur. İnsanın erdemli oluşu da hayrı tercih etmekle gerçekleşmektedir. Ayrıca insanın estetik olarak güzel olan şeylere meyletmesi ve çirkin olanlardan nefret etmesi de insan fıtratının başka önemli bir özelliğidir. İnsan fıtrî olarak sadece fiziki güzelliğe değil, ilim, iffet ve şecaat gibi manevî güzelliklere de meyleder. Cehalet, yalan vb. kötü şeylerden nefret eder. Kur’an’nın fonetik yapısı ve tasvirleri bunun bir kanıtı sayılabilir. İnsanın önemli fıtrî özelliklerinden biri de yaratıcılık ve bilgiyi güncellemesidir. Ancak yaratma yoktan var etmek anlamında olduğu için yaratma fiili değişmeceli olarak insana nispet edilmektedir.

Sonuç olarak, insan fıtratının en önemli unsurlarının akıl, tevhidi kabul etme yeteneği, sevgi, beşerî ve ilâhî aşk, yaratıcılık, hayrı benimsemek, şerden kaçınmak, güzel ve estetik şeyleri önemsemek ve çirkin olanlardan kaçınmak olduğunu söylemek mümkündür.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar