İnsanların yazdıklarındanmı?yoksa vahiyleCebrail meleğin getirip,resule teslimettiği,peygamberinde 23 sene boyu gelen bu vahiyleri yazdırılması sonuncu olan Kur’an’andanmı sorguya çekilip imtihan olacağız? Ahirettesorular hangi kitaptan olacak?KısacaKUR’AN anlaşılır ve aklı olan anlamak isteyen her insan anlar, eğer böyle olmasaydı yüce ALLAH kitabımı sadece anlayan peygamberler anlar sadece onlarsorumlu demez miydi? Öyleyseherkes anlar ve sorumlu. Yüce Allah, Kamer süresinde dört defa "Ant olsun ki biz, Kur’an’ı düşünmek için kolaylaştırdık, düşünen var mı?" diye soruyor. Bu ayet, Kur’an’ın düşünen insanlar için kolaylaştırıldığını ifade etmektedir. Bu nedenle Allah, düşünen insan istemektedir.
Kur’an’ı anlamanın zor olduğunu söyleyenler; onun ele alınıp incelenmesini engelledikleri gibi, derin sırlarıyla beraber kenarda kalmasına da sebep olmuşlardır. Kur’an’ı anlayacak kadar geniş ve derin kültüre sahip olmayanlar, bu yetersizliklerini, Kur’an’ın yeterince anlaşılamayacağı vehmi ile örtmeye kalkışmışlar ve bu davranışlarıyla ona büyük bir haksızlık yapmışlardır. Kur’an; içindeki sırları ancak düşünen, anlamak ve bilmek isteyen, kendisine sevdalı olan insanlara açar. Bilen ve düşünen bir beyin ile sevdalı bir gönül birleşince, Kur’an, o beyin ve sevdalı gönlün elinden tutar ve onu Allah'a yaklaştırır.
Düşünmeyen, araştırmaya hevesli olmayan, yüreğinde Kur’an’a verecek kadar sevgi taşımayan insan, Allah'ın kitabını nasıl anlayabilir? Hud süresinin ilk iki ayetinde mealen: bukitap muhkem anlaşılır, ALLAH tarafındanaçıklanmıştır ki başkalarına kul olmayasınız diye, eyresul sende bu açıkladığım kitabımı kullarıma tebliğet. Yinemesela, YüceALLAH MAİDE süresinin 67'inci ayetinde mealen: Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan, O'nun peygamberliğini yapmamış olursun. Bu ayette olduğu gibi ALLAH tüm nebi olan resullerine öncelikli ilk vazifelerinin, Allah’ınvahyi olan kelamını, yani hadis olan sözlerini kullarıma tebliğ et emri Kuran’da onlarca kez geçiyor, bilerekhadis diyorum çünkü ALLAH kitaplarının bütününe hadis diyor, yani kendi sözüolduğunu söylüyor ve bu Arapça hadis kelimesiyle yani ALLAH sözü diye Kuran’daaltı yerdetekraren anlatılıyor.
Allah’ın sözünden üstün sağlam hangi söz olur '? Diye meydan okuyor. Delil Casiye 6, Mürsalat50 Mealen: ilkeAyetullahnetlûhâaleyke bil hakkı, fe bi eyyi hadisinba’dallâhi ve âyâtihî yu’minun:Melen- İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir. Bunları sana gerçek olarak okuyoruz. Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar? Bak bu ayetlerde de olduğu gibi Allah’ın hadislerini peygamber tebliğ ediyor.
ALLAHpeygamberi için o ne verirse alın neyi yasaklarsa ondan kaçının,çünkü o peygambere size emrettiği tüm şeyleri ben ona emrettiğim için, o size tebliğ etti diyor yüce yaradan,bundandırki Allah’ın sözü olan bu vahyi peygamberimizin ağzından çıkıp yazıldığı için Kuranolmadı mı? Bumanada Peygamberimizin hadisi Kuran’dır zaten çünkü bu ALLAH sözlerini peygamberimiz bize aynen duyurup tebliğ ettiği için, Allah’ın vahyi eşittir KURAN, bu manada KURAN eşittir hadis ikisi aynı şey, Delil Hakka süresin deki şu ayetleri mealen: 43-Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.44-Ve eğer, bazı sözleri Bize karşı uydurmuş olsaydı.
45-Elbette onu sağından tutup alırdık 46-Sonra mutlaka onun can damarını keserdik. Bu emir bu tehdit peygamberimize debu gün dindiye hurafe hikâyeanlatılanlara tehditdeğil mi? Buayetlerden deanlaşılıyor ki, tekönderimiz, tek rol model örneğimiz peygamber efendimizdirve peygamberlik hayatı olan 23 senede sadece Kuran’ı tebliğ etti Vahyi bitti peygamberimizde görevini bitirince vefat etti.
Kur’an üzerinde derinlemesine düşünmek ile -anlama ve kavrama yatkınlığı olarak tasvir edilmesi mümkün olan- insanın gönül ve zihin açıklığı arasındaki ilişki, şu ayette vurgulanmaktadır: "Onlar Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler kilitli midir?" (Muhammed 47/24). Kalpleri kilitli olan insanlar, Kur’an üzerinde düşünemezler ve onu ellerine almaya cesaret edemezler.
Demek ki Kur’an, insanların gönlünü açan ilâhî bir anahtardır. Kur’an, insanların gönlünü tüm insanlığa açar, gurupların dar ve sığ anlayışları içinde hapsedilmeyi reddeder ve sevgi dolu kollarıyla bütün insanlığı kucaklar.
