Mustafa Ünalan

Mustafa Ünalan

Mail: mustafaunalan@hotmail.com

İslâm'ın Fert Ve Toplum Hayatına Verdiği Önem

İslâm fert olarak insanın şahsına ve toplum hayatına büyük önem vermiştir. İnsan, içinde ilâhî cevher taşır. İnsanı insan yapan ruhu, kendi ruhundan olmak üzere Allah üflemiştir. Yüce Allah, insanı en güzel şekilde yaratmış onu yeryüzünde halifesi kılmış ona şeref ve izzet bahşetmiştir.

Demek ki insan sadece bedeni ile değil, daha önemli olarak ruhu ile,manevi varlığı ile de diğer yaratıklardan üstün değerlere mazhar kılınmıştır. Dolayısıyla İslâm, Müslümanların birbirlerinin ırz, namus, şeref ve haysiyetlerine saygılı olmalarını emretmiş, bunu sağlamak için de, ferdî ve ictimâî birtakım değer ölçülerine uymayı gerekli kılmıştır. Bu cümleden olarak istikamet, dürüstlük, adalet, eşitlik, ahde vefa, emanete riayet emrolunmuş; yalan, haset, istihza, fısk-u fücûr, kin, hakaret, kötü söz, gıybet, riya, nemime, suizan ve iftira yasaklanmıştır.Hucurat süresi13,

Kur'an-ı Kerim'de belirtildiğine göre, insan güvenilir olmalıdır. Cenâb-ı Hakk, güven telkin etmeyen bozguncuları sevmez.Fâsıkların verdikleri haberlere de itimat edilmez. Nitekim, Hz. Peygamber, Müslümanı "Diğer Müslümanların, dilinden ve elinden zarar görmediği kimse “diye tarif etmiş; söz söylerken yalan söylemeyi, vadettiğinde sözünde durmamayı, kendisine bir şey emanet edilince, hıyanet etmeyi münafıklığın alâmetlerinden saymıştır. İslami telâkkiye göre insanlara kötü sözle hitap etmek, lânet etmek, sövüp saymak, kusurlarını başına kakmak, suizanda bulunmak, ayıp araştırmak, Müslümanı hor görmek hoş karşılanmamıştır.

İslâm dini, Müslümanların dostça, birlikte, ahenk ve huzur içinde yaşayabilecekleri bir toplum olmalarını istemektedir. Bu manada mü'min, kendisi insanlarla uyuşan ve insanların da kendisiyle uyuşabileceği kimsedir. Müminlerin en hayırlısı, ahlâkı en güzel olanıdır. Zira toplum hayatı, ahlâkın gerektirdiği tarzda yaygınlaşmasıyla gayesiz bir sürü olmaktan kurtulur ve hürmete lâyık bir cemiyet mahiyetini kazanır.

İFTİRANIN TANIMI

İftira, özlenen bu saygıdeğer cemiyet idealini kökünden tahrip eden ve ferdin haysiyetine, şerefine, manevî hayatına saldırı anlamına gelen kötü huyların başında gelmektedir. İftira, bir kimseye yalandan suç ve kötülük isnat etmektir. Müfteri, ya kendi suçunu başkasına yükler veya başkalarına işlemedikleri suçları isnadeder ki, her ikisi de çirkin bir davranış biçimidir. İftira, dil yolu ile başkasının şeref, itibar, namus ve haysiyet gibi manevî haklarına saygısızlıktır. Müslüman, Müslümanın kardeşi olduğu için, birbirlerinin hakkına tecavüz haramdır. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, canlı yayında Türkiye'nin gündemindeki organize suç örgütü tartışmalarına ilişkin hedef Türkiye" değerlendirmesinde bulundu. "Anlıyorum ki ben uzun zamandan beri organize şebeke liderinin hedefiyim" diye konuşan Bakan Soylu, "Organize suç örgütleri gayrinizami harbin, psikolojik harekatın en önemli aparatlarından bir tanesi. Bunları sadece mafyadan ibaret görmeyin; yani çek senet tahsilatı yaparlar, öyle görmeyin. Türkiye organize suç meselesinde 15 Temmuz öncesinde FETÖ'nün etkin olduğu dönemde onlara yol verdi hem de onları kullandı. Bunu hepimiz biliyoruz" diye konuştu. Soylu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'e koruma verilmesine ilişkin olarak da, "Koruma benden 1,5 yıl önce verilmiş.

Benim zamanımda alınmıştır. Bu kadar açıktır. Bütün bu tartışmaların hepsi suyu bulandırmaya yöneliktir. Devlet dönem dönem koruma verir. Bugün Kobani davasında yargılananlarda da koruma var. Bir maraza çıkmasın, provokasyonla karşı karşıya kalınmasın diye bunlar yapılır. Gazeteci bir yazı yazar, tehdit edilir. DHKP/C, PKK gibi terör örgütleri mafya tehdit eder. Bunlar sağlanabilir. Tehdit geçerse alınabilir" ifadelerini kullandı.

"SALDIRGANLIKLARIN NEDENİ KIYIT DIŞI SİYASETİN TASFİYESİ"

Şunu söylemem gerekir; 100 yıldır bu saldırganlık devam ediyor. Türkiye'yi yönetmemek, yönettirmemek ve Türkiye'yi vesayet sistemi üzerinden istedikleri gibi idare etmek. Biz buna kayıt dışı siyaset diyoruz. 1961 darbesi Türkiye'deki kayıt dışı siyasetin başlangıcıdır. Türkiye terörle mücadeleyle karşı karşıya kaldı, özellikle 60'dan sonra gayrinizami harp taktiklerinin bütün saldırılarıyla karşı karşıya kaldı.

71, 80, 28 Şubat, 27 Nisan, 17-25 Aralık, 6-8 Ekim, 15 Temmuz, en son amiraller bildirisi. İki adım tarumar etti. Birisi 15 Temmuz, biri de Cumhurbaşkanlığı krizi. Bugün bu telaşın, saldırganlığın temel sebebi, tam da 60'da kurulan düzenin bu millet tarafından, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kurulan tasfiyesine yöneliktir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar