Dilek Eyüboğlu

Dilek Eyüboğlu

Mail: dilek.ekspres@gmail.com

Kronikleşen Şikayet Boyutu Ve İkiyüzlülük

Aksaray gelişiyor..

       Gayrimenkulü her dönemin yatırımı olarak değerlendirenler, sessiz sedasız yeni gelişme bölgelerinde büyük kazançlar peşinde koşarak oluşan fırsatları hiç kaçırmıyor.

       Battı çıktı projesinin temellerinin atılması, siloların sökülmeye  başlanmasıyla bu bölge primlendi. Efor  AVM, köprülü kavşak ve silo  alanı projesi ile  bu bölgedeki mahalleler  oldukça değerli bir bölge haline geldi. Her ne kadar o bölgede yaşayan vatandaşlar ve esnaf, yapılan yol çalışmalarından dolayı mağdur olduklarını iddia etseler de  daha şimdiden bu bölgelerde yer alan arsa ve konutların kira-satış fiyat artış hızına yetişilemiyor.

       Birçok şehirde olduğu gibi Aksaray’da da cazibe merkezleri sürekli değişiklik gösteriyor. Genellikle yatırımcıların pek yüz vermediği bölgeler kentsel dönüşüm projeleri ile yeni bir kimliğe bürünmeye hazırlanırken gayrimenkul acısından oldukça değer kazanıyor.  Planlamalar ve projeler ile  verilen sözler bir bir tutulurken nasıl oluyor da  Haluk başkan  istenmeyen başkan konumuna sürükleniyor. Bu soruyu sormaktan kendimi alamıyorum.

       Başkan karşıtlığı ve onun üzerinden siyasetteki  kirli hesaplar  üzerinden kavgalarla sadece memleket kaybediyor. Bu durumun artık farkına varıp ona göre poltika , ona göre yaklaşımlar eleştiriler geliştirmeliyiz. Gidişatın memlekete kaybettirdiklerini  artık Ak Parti’ye oy verenler de görüyor. Başkandan kurtulma  eylemlerinin arkasında  gerçekten kimler var? Bu kadar boyu  aşan eleştirilerin odağında böylesi kaotik fırsatçılık ortamında yüzlerindeki huzurla, dudaklarında ki tebessümle yatırımları gören vatandaş birlik  ve bütünlük dersi veriyor adeta. Kime mi? Huzuru kendi içinde bulamayan, güzellikleri  paylaşamayan, topluma nifak tohumu eken ilimiz siyasetçilerine.

       O bölgeden sürekli gelip gecen biri olarak bölgede ne oluyor ne bitiyor içindeyiz. Geçenlerde iki kokoş hanım olarak tıkkıdı tıkkıdı topuklularla oradan geçmeye çalışırken yaşlı tonton bir amca bize gülerek "Şimdi böyle ama bu yol bitince her şey çok güzel oacak. Pek hayırlı güzel işler bunlar, sabredin" diyerek bize yapılan işi hizmetleri anlatıyor şükrederek. Yine yol ağzında 2. kat balkonunda oturup gelen geçene "ordan geçme şuradan geç, orası kapalı şurası açık" diye yol tarif eden bir hanım teyzemiz var ki.. Kendisine vazife edinmiş oradan geçen insanlara kolaylık sağlamayı. Bir de tatlı dilli.. Hani nerde bu teyze amca gibi mahalle sakinleri..

       Hani nerede istinasız her durumdan şikayet edecek birşey bulan, sürekli mızmızlanan         şikayetçi tipler!..Hele ki şikayet boyutunu kronikleştirenler. Sürekli şikayet edenlerle baş etmek kolay değil. Mutlaka ki yanlış olduğu düşünülen  bir şey şikayet edilmeli, şikayete karşı çıktığımız yok ama sürekli bardağın boş tarafını görenleri memnun etmek de ne mümkün. Gerisini siz getirin artık..

       Bu kadar zorlukların çıkartıldığı  bölgelere proje yapılmasa daha mı iyi acaba? Bu şartlarda insan faktörü burada çok önemli. Yapılan her hizmet ve yatırım bizim dönüşümümüz. Çünkü şehrimiz mahallelerimiz güzelleşiyor, değer kazanıyor. İnsanların  tüm beklentilerine yanıt verecek şekilde insanları da dönüştüren, altyapı sorunları çözüme kavuşturulmuş bir ideal şehir yapılandırmak kolay değil.

               Bu sahte eleştirler ve ikiyüzlülük ile  başkandan ziyade  sadece Aksaray'a zarar veriliyor...

          Segiyle Kalın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar