Dilek Eyüboğlu

Dilek Eyüboğlu

Mail: dilek.ekspres@gmail.com

Milli Ve Dini Duygularımız Asla Değişmez

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 95’nci yılını kutluyoruz.

Türkiye’nin dört bir yanında bu anlamlı günü büyük bir coşkuyla gencimiz, yaşlımız tatil beklentisi için bekledik.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesinde en çok sorgulanan konulardan birisi tatil konusu oldu.

Milli ve dini bayramlarımız artık tatil beklentisi ötesinde başka bir şey ifade etmiyor gibi.

Bu atıfla gündeme yaklaşım iyi bir giriş olur diye düşündüm. J

Sahip olduğumuz bütün gücümüz, tarihi birikimimiz, milli kimliğimiz şuuruyla toplum mühendisliği yapıyoruz.

Esasen son zamanların bütün olayları ve tartışmaları ışığı altında tarihin ve geçmişin izlerini bilinçli ya da bilinçsiz şekilde hafızalarımızdan siliyoruz.

Ulusal ve aidiyet duyguları kırıyoruz.

Bunu da karşıt görüşler içerisinde siyasal görüşler doğrultusunda bir çerçeveye oturtuyoruz.

Hassasiyetimiz had safhada.

Binlerce yıllık tarihimiz de.

Günümüzde değişmez ve değişime dirençli görüşlerimizi savunurken hangi döneme ait duygularla hareket ediyoruz.

Osmanlı öncesi ve sonrası mı?  İslam öncesi ve sonrası mı?   Mezopotamya ve Asya dönemi mi?  Şamanizm devri mi?

Genel milliyetçiliğimizde uygulamalar ne kadar bizim talebimiz ya da zorunluluğumuz.

Osmanlı ve cumhuriyet döneminde geniş bir coğrafyada, zor şartlarda istiklal ve istikbal mücadelesi verdik.

Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet Türkiye’si ayrımcılığı bize fayda sağlamaz.

Türkiye Cumhuriyeti ‘de Osmanlı İmparatorluğu’ da Türk devletidir.

Şöyle ki Osmanlı’nın bir milli marşı var mıydı?

Avrupalı sanatçılar tarafından ısmarlama bestelenen, her padişah için bir marş vardı.

İstiklal Marşı’mız ve Andımız tartışmaları…

Beni bu ayrımcılığı düşündürmeye zerk etti.

“Bir ülkede insanları bir arada tutan şey nedir”?

“MİLLİ DUYGU”

Dünyada milli duygunun en yücesi BİZDE Mİ?

BİZDE…

Peki, soruyorum o zaman, andımızın kaldırılıp kaldırılmaması bir referandum konusu olması gerekmez mi?

Hassas denge için siyasette lider ve otoriter güçler,  bireysel ya da ideolojik çıkarlar bir tarafa milli duygulara ortak olan sosyal, ahlaksal ve dinsel değerlerde milli ve dini yönelimlerdeki yorumlama zafiyetlerini artık değiştirmeliler.

Topyekûn ideolojimiz bakış açımız ne olursa olsun toplumsal endişe ve kaygılarla masum makul ve istismardan öte bunu ülkemizin, milletimizin mutluluğu ve başarısı için değerlendiriyorum.

Hükümetler değişebilir, anayasalar bile.

Ama asla milli ve dini duygularımız değişmez.

Gönül isterdi ki;  Cumhuriyetimizin 95.  Yıldönümü kutlamaları bu tartışmaların gölgesinde kalmasaydı.

Cumhuriyet Bayramımızı, en iyi dileklerimle kutlarım.

Sevgiyle Kalın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar