Mustafa Ünalan

Mustafa Ünalan

Mail: mustafaunalan@hotmail.com

Müslümanlarla Neden Uğraşıyorsunuz? Diyorlar!

İslam görünümü ve adı altında İslamla pek alakası olmayan şirki, bidatı ve hurafeleri İslam diye yayan, yaşayanlara karşı eleştiri yapıldığında, meselenin özünden haberi olmayan kardeşler çok tepki gösteriyorlar!

"Etrafta onca inkârcı, din düşmanı varken neden inananlarla uğraşıyorsun" diyorlar! Aslında Kuran'ın bakış açısını hesaba katmazsak yerinde bir eleştiri! OysaYüce yaratıcı Tarih boyunca insanlığa sürekli elçi ve vahiy göndererek uyarmasındaki asıl amacın sanıldığı gibi inanmayaninkârcıları zorla, baskı ile inandırmak olmadığını,Bilakis,  inanıp iman ettiği halde, inancına batılın şirkin ve hurafelerin katılımı ile tevhidin ortadan kalkması sonucunda tevhide davet için Allah’ınelçi gönderdiğini bize Kuran söylüyor! Zira insanoğlunun zaafı. Allah'tan gelen mesajlara tarih boyunca aynen teslim olamama sorunu yaşamasıdır! Hakikate kanaat etmeyip kiminin artırmak, kiminin kolaylaştırmak, kiminin bozmak gayesi ile hakkın yanına, altına, üstüne müdahalesi sonucu "Allah katındaki tek din İslam’ınorijinali" ile yaşayıp yaşatılamamasıdır! İnsanlık tarihine bakıldığında, dinin doğru inanılıp bozulmadan yaşanılmasında en kısa süreç 40 gün, en fazla yarım asır ancak sürdürülebilirmiştir! Ardında bozulup bam tel başka dinler haline dönüşüp bölünmüşlerdir!

Hz Musa'nın etrafındakiler firavunun kendini ilah yerine koymasına ve bütün zulmüne,buna karşı Musa as. Mücadele ve muzafferiyetine bire bir görerek yaşayarak şahit olmalarına,  Allah katından beslenmelerine rağmen,  Musa as.’nın yanlarından 40 gün ayrılması sonucu tevhidi sürdüremeyip,

o toplumun hak ve hakikati nasıl terk edip şirk bataklığına düştüğünü anlatan Kurandır!

Bunu masal olsun diye değil ibret almamız için anlatmıştır!Bu günkü Yahudi toplumu hala Tevrat’ı güzel sesle okur, duygulanır, sevap aldığını düşünür, onu anlama ihtiyacı duymaz Musa as. Adına uydurulan sözlü Tevrat olarak bilinen talmut ve mişnayı Tevrat’ın açıklamasıdır inancı ile onu yaşarlar! İnançlarından hiç şüphe duymazlar! Yani bozulmuş, uydurulmuş dinin dindarlarıdır! Bu bozulma sonucunda İsa as. Gelir! Sonuç aynı!

Ardından Hz.Muhammed!Biz diyebilir miyiz ki!....? Önceki ümmetler bozulmuş, mezheplere, tarikatlara bölünmüş ama biz, Hz.Muhammed vasıtası ile inen İslam’ı aynıyla yaşayıp yaşatıyoruz! Belki öyle inananlar çoktur! Genelde bu suçlamayı yapanlarda öyle düşündüğündendir! Bunlar düşünmezler mi ki! Bozulmamış din binlerce fırkaya bölünür, mensupları bir birini katletmeye kalkar mıydı! Ortada 6236 ayetli tek Kuran varken, onun karşına bir birinin yalanlayan milyonlarca hadis, bir birinden farklı yüzlerce tefsir, sayısız fıkıh ilmihal, siyer kitapları ve onların ürettiği farklı yapılar olur muydu? Adama sormazlar mı? Bunların hepsi Kurana hizmet ediyorsa,Kuran haricindeki kaynaklar, mezhepler, fırkalar, düşmanlık değil, dostluk, tefrika değil, vahdet, hurafe bidat, şirk değil tevhit üretmesi gerekmez miydi!

İslam ümmeti arasında neden bunların hiç birisi yok?Musa as ümmeti olduğunu iddia eden Yahudileşen toplum için Allah, "ellerinin altındaki kitaba uysalar ya"! Der. Ama onlar atalarının ürettikleri yorumlara, Hristiyanlaşanlarda kendi atalarının yorumlarına iman ederler.

İslam ümmetinin durumu da onlardan farklı değil! Üst kimlik Müslümanımdeseler deherkesin tabii olduğu kişi ve gruplar ve onların isimleri farklıdır.Dolayısı ile Kuranı merkeze alan elçi Muhammed as. Kurandaki örnekliğine sadık olan müminlerin eleştirisi hakiki mümin ve Müslümanlara yönelik değildir.Atalar kültürünü,  hurafe, bidat ve şirkin karışımı icat edilip adına İslam denilen yapılara karşıdır! Eleştirdiğimiz kendini İslam gören bütün gruplar namaz kılıp oruç tutarlar! O halde bunlar bizleri aldatmamalı!Hakiki İslam; Ahlakı, adaleti, meşvereti, merhameti, muamelatı liyakati ölçü edinip hasanati ve salihatı bu ölçüler içinde yapanlardır. Bunun dışındakiler günü birlik başındaki adama göre şekillenen ilkesiz sadece İslam adını kullanan adı Müslüman olanlar.

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar