Harun Atalay

Harun Atalay

Mail: atalay.ekspres@gmail.com

Sinsi Ve Her Geçen Gün Büyüyen Madde Bağımlılığı

Geçtiğimiz hafta sonu gazetemizin gözü yaşlı, kalbi buruk, çaresizlikten beti benzi solmuş bir anneydi konuğu.

Ahh Anadolu kadını bitmez derdi. Derdi büyüdükçe kendisi güçlenen,

Derdinin çözümüne kendi başına çareler arayan, yüreği kocaman Anadolu kadını.

“Ah gazeteci oğlum. Daha önce de uzun bir zaman önce çalmıştım kapınızı” diye söze başlıyor dertli Ana.

O zaman da beni dinlemiştin. Buraya gelirken uzun uzun düşündüm yine dinler beni diyor.

“Benim 27 yaşında, evli 2 çocuk babası bir evladım var.

Nerden bulaştı bilemem, bir yasaklı madde belasına. Perişanız gazeteci oğlum.

Ben, en çok eşine ve çocuklarına üzülüyorum. Ne yapacağımızı bilmiyorum” diye titreyen sesine gözyaşları karışıyor Dertli Anne’nin.

Uzun uzun konuştuk.

Aslında dertli Ana her şeyin farkında. Devlet elinden geleni yapmış, yapıyor da ama olmuyor.

Evladı her defasında “Söz bir daha bulaşmayacağım bu illete” dese de çevresi rahat bırakmıyor artık.

Şimdi Canlar, oğlunu bu madde belasından kurtarmak isteyen Ana’nın feryadının kısa bir özetini paylaştım.

Şimdi Buradan Birileri Kalkıp “Ahaaa Kurumlar İş Yapmıyor’ Diye Yorumlamasın Bu Yazıyı.

Yasaklı maddelerle mücadele konusunda neler yapılıp, yapılmadığını ben, birçok gazeteciden daha iyi bilirim.

Bu illet, her geçen gün alınan tüm önlemlere rağmen, büyük bir canavara dönüşmeye devam ediyor.

Üzücü, ama ortada her geçen gün yaş ortalaması gittikçe düşen bir kötü alışkanlık sinsice sarıyor çocuklarımızın etrafını.

Onca sorunla boğuşurken sanki biraz ihmal ediyoruz bu sinsi düşmanı gibi geliyor.

Sadece kolluk kuvvetlerinin sorumluğunda, olan biten bir durum da değil şu anki halimiz.

Başta anne babaların, ardından öğretmen ve okul hayatının içindeki tüm fertlerin, akraba, eş- dost, toplumun tüm fertleri STK’lar ortak bir çalışma yapmalı bu büyük sinsi düşmana karşı.

Başına gelmeyenin hoşuna gidermiş derler.

Bize dokunmayan yılan bin yaşasın mantığının ne kadar yanlış olduğunu anladığımızda her şey çok geç oluyor.

Peki Ne Yapılıyor Neler Olmalı?

Yasaklı madde belasıyla mücadelede hani son zamanlarda sıkça söylenen bir terim var ya

“Milli Mücadele Olmalı”

Devletin madde bağımlısı kişiler ile iletişimini, tedavi sürecini biliyorum.

Bu süreçte belli kamu kurumlarıyla genişletilmiş ortak bir çalışma yapılmasının da faydası vardır.

Özellikle Madde Bağımlısı çocukları olan aileler ile ortak çalışma çok önemlidir.

Okullarda çeşitli alanlarda bu aileler ile çok güzel projeler ortaya çıkabilir.

Birçok sorunla mücadele ettiğimiz, şu zor günlerde gemisini kurtaran kaptan pozisyonundan çıkıp, böylesi sinsi bir düşmana karşı acil önlem planlarının ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Yangın büyük, belki birçok kişi bunun farkında. Ama “Elimizden ne gelir?” diye düşünme vakti geçmektedir.

Bu konu ile ilgili yazacak çok söz var. Bizler sadece toplumun aynasıysak, büyük bir sorunu yansıtalım istedik.

Bu konuyla ilgili üzerimize ne düşüyorsa seve seve yapmaya da hazırız.

Kalın sağlıcakla.

Hepinizin Kirpiklerinden Öperim.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar