Mustafa Ünalan

Mustafa Ünalan

Mail: mustafaunalan@hotmail.com

Allah’ın Rahmeti Acıması

 Allah’ın kuluna rahmeti (acıması), kulun acıması gibi değil, kulunu esirgemesi, ona iyilik etmesi demektir.Ayetteki: “O, rahmet etmeyi kendi üstüne yazmış(acımayı üstlenmiştir.)” cümlesi şu anlama gelir.

Allah acımayı kendisine prensip edinmiştir. O’nun, inançsızlara, haksızlara fırsat vermesi, bu ezelî acıma prensibinin gereğidir. O, yaratıklarına acıdığından dolayı inkârcıları ve haksızları hemen cezalandırmaz; doğru yola gelmeleri için onlara fırsat verir. Yine kullarına acımasından dolayı onları mut-laka kıyamet gününde toplayacaktır. Ta ki herkes dünyada yaptığı-nın karşılığını görsün. Eğer dünyada zulme uğrayan, ahirette hakkını almazsa; ömrünü sefalet içinde geçirmiş, Hak ve hakikate bağlı kul, ahirette sabrının ödülünü görmezse ona haksızlık olur. İşte Allah, rahmeti gereği insanları bir araya toplayacak, onlara dünyada yapmış oldukları iyilik veya kötülüklerin karşılığını verecektir.

Ahiret, Allah’ın rahmetinin eseridir. Cennet O’nun rahmetinin, Cehennem gazabının görüntüsüdür.Allah’ın rahmeti gazabına baskındır. Allah’ın rahmeti, gazabından fazladır. Peygamber (sav): “Allah, yaratmayı bitirince ‘Rahmetim gazabımı geçti’ diye yazdı!” (Buḫârî, Tevhîd: 15, 22, 28, 55; Müslim, Tevbe: 14-16) buyurmuştur. Allah, gazabının eseri olan Cehennemi yedi kapılı (yani yedi bölümlü), rahmetinin eseri olan Cenneti de sekiz kapılı yaratmıştır.

Esasen Cehennem de pür ceza evi değil, ıslah evidir. Allah, olgunlaşmayan ruhları Cehennem aşamalarından geçirerek olgunlaştıracaktır. Yoksa Allah’ın rahmeti, yaratıklarınki ile hiç kıyaslanamayacak ölçüde fazladır.

Allah’ın rahmetinin, gazabından çok fazla olduğunu vurgula-yan Peygamber (sav), İlâhî rahmetin genişliğini şu ilginç misalle anlatmıştır: “Allah rahmeti yüz parça yarattı, 99’unu yanında tuttu, yer-yüzüne sadece bir parçasını indirdi. İşte bu bir parça rahmet iledir ki yaratıklar birbirine acımaktadırlar. At, süt emen yavrusuna engel ol-maması için ayağını o rahmet sayesinde kaldırır.” (Buḫârî, Edeb: 19) Allah âlemlerin Rabbi; Bu hadis, Allah’ın acımasının, yaratıkların acıma duygusun-dan 99 kat fazla olduğunu belirtir. Namazın her rekâtında okunan FatihaSüresinde Allah’ın, “âlemlerin rabbi” olduğu belirtildikten sonra O’nun çok kapsamlı rahmetini bildiren Rahman ve Rahîm sıfatları vurgulanmaktadır. Bir baba, asi de olsa, evlâdının acı çekmesine dayanamazken âlemlerin rabbi olan Allah, kullarının acı çekmesinden hoşlanmaz elbet. Zaten onların ruhlarının acı çekmesini önlemek için elçiler gönderip kurtuluş yollarını göstermiştir. Ruhun selâmeti, Allah Elçilerinin izinde gitmektedir. Onların yolundan ayrı-lan ruh, kendi kendisini azaba tutsak etmiş olur. Hâşâ Allah, kullarına zulmetmez. Kul, kendi eylemlerinin oluşturduğu azabın içine düşer. Kendi kurduğu tuzağa yakalanır: “Evet kim kötülük yapar da günahı, kendisini kuşatırsa işte onlar ateş halkıdır, orada sürekli kalacaklardır.” (Bakara: 81)

Allah, hiçbir yaratığını yakmaktan zevk almaz. Rahmetinin gazabını geçmiş olması, Cennete göndereceklerinin, Cehenneme atacaklarından fazla olmasını gerektirir. Zaten Cehennemin yedi, Cennetin sekiz kapılı (yani sekiz bölüm) olması, Cennete gideceklerin, Cehenneme gideceklerden fazla olduğunu gösterir. Kur’ân prensiplerine ters düşen tekelci iddialar batıldır.

Kur’an’ın getirdiği evrensel düşünceler maalesef daraltılmış, tekelleştirilmiştir. Zaten hep öyle olur. Güzel idealler, evrensel düşünceler, pratisyenlerin, uzmanların elinde daraltılır, millîleştirilir, yozlaştırılır.Kur’ân prensiplerine ters düşen tekelci iddialar batıldır.

Zaten İslâm âleminde cehalet, egoizm, dar düşünce o boyutlara varmıştır ki, türeyen gruplar, ekoller, başka din mensupları şöyle dursan, kendi cemaatlerinden olmayan Müslümanları dahi kâfirlikle suçlayıp Cehenneme sokmaktadırlar. Falan cemaat kendisinden başkalarına Cennet vizesi vermiyor; filân cemaat de fırka-i naciyenin sadece kendileri olduğunu ileri sürüyor. Eğer gerçek onların dediği gibi olsaydı, yedi milyar insandan, sadece en büyük ihtimalle yarım, ya da bir milyon insan Cennete girebilir, diğerleri hep Cehennemlik olurdu. Cennet Allah’ın ödülü, Cehennem ıslah evidir. Oraya kimin gireceği-ne karar veren yalnız Allah’tır. İddia ile Cennet kazanılmaz. Düşünceleri temizlemek gerekir. Cenabı Hak, dar düşüncelilere şöyle buyuruyor:“Yoksa onların mülkten bir payı mı var? Öyle olsaydı insanlara bir çekirdek zerresi bile vermezlerdi.” (Nisâ: 53).

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar