Mustafa Ünalan

Mustafa Ünalan

Mail: mustafaunalan@hotmail.com

Benim Tarikatım:

Bütün dinlerde değişik zamanlarda ve yerlerde ortaya çıkan farklı tarikatlar ve cemaatler bulunmaktadır. Müslüman tarihinde de sayısız tarikat mevcuttur. 

İslam'ın kendisinden kaynaklanmayan tarikatlar, değişik zamanlarda insanların ritüellerini, hiyerarşisini, kurallarını ve liderliğini dizayn ettiği yapılar olarak karşımıza çıkmaktadır.

İslam, bir tarikat değildir. Peygamber, bir şeyh olmadığı gibi, Kur'an da bir tarikat kitabı değildir. Tarikatlar, mezhepler ve cemaatlerin hiçbiri, ilahi ve kutsal bir niteliğe sahip değildirler.

Allah, hiçbir insanın bir şeyhe mürit olmasını istememesine rağmen, tarikatlar, insanları şeyhe mürit yapmak için her türlü yolu ve formülü dizayn etmişlerdir.

Tarikat kurgusunda kişinin şeyhe bağlılığı, gassalın elindeki meyyit düzeyinde olmalıdır. Mürit, şeyhe mutlak bir şekilde teslim olmalıdır.Şeyhin müridin aklına ve ruhuna hükmetmesi için rabıta denilen yol uydurulmuştur. Mürit, şeyhe mutlak olarak teslim olduğu düzeyde onun olgunlaştığı kabul edilmektedir. Tarikatların ve şeyhlerin en tehlikeli tarafı, bilinci, aklı ve kişiliği uyutan, körelten ve köleleştiren kötülük güçlerine dönüşebilmeleridir.

Kişi, hiçbir şeyhe aklını ve iradesini teslim ederek ve köleleşerek olgunlaşamaz, gelişemez ve yol alamaz. Kişiyi olgunlaştıracak, geliştirecek ve yol aldıracak şey, tevhit, akıl, bilgi ve çalışmadır.

İslam, insanı başkalarına mürit, köle ve kul yapan bütün yolları ve yapıları iptal etmiş ve kapatmıştır. İnsanın mürit olmaya ihtiyacı olmadığı gibi, şeyhlere ve tarikatlara gereksinimi de yoktur.

Nisa Süresi (48 ve 116):Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse hakkında bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.

Yunus 18 ve Zümer 3: Allah’ı bırakıp kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeyleri aracı ediniliyorlar ve bunlar bizi Allaha yaklaştırıyorlar, Bunlar Allah katında bizim aracılarımız” diyorlar. Onlara şöyle de: “Yoksa siz, göklerde ve yerde olup da, Allah’ın bilmediği bir şeyi O’na bildirmeye mi kalkışıyorsunuz?” O, müşriklerin yakıştırdıkları ortaklardan münezzeh ve yücedir.

Kaf: (16-17)İnsanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz; biz ona şah damarından daha yakınız. Şeyhiniz size yakın demiyor bu ayetler daha kötüsü bunlara karşıda şu ayette tüm kullarını uyarıyor.

Zümer 65:Oysa sana ve senden öncekilere şöyle vah yedildi: “Eğer ortak koşarsan kesinlikle bütün yaptıkların boşa gider ve iflas edenlerden olursun.

Maide 67:Ey Resul sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O’nun mesajını iletmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphe yok ki Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez. Enam 159: Dinlerini bölüp gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir alâkan yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir. Tarikat ve tasavvuf Cu  guruplar neden bu Kuran ayetlerini okuyup müritlerine söylemezler???

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar