Son zamanlarda Aksaray'da yaşanan olaylara baktığımızda büyüyen ve gelişen bir şehrin sancılarını yaşadığımızı gösteriyor. İşlenen cinayetler, yaşanan asayiş olayları, terör örgütü kapsamında gerçekleştirilen operasyonlar, yasadışı yapılanmalar vs.Bu güne kadar kendi halinde huzurlu olan kentte ne yazık ki yaşam güçleşiyor. Kendi kabuğunda yaşayan insanlar olaylar karşısında şaşkın, "Aksaray'da böyle şeyler var mıymış?" diyerek.Büyüyen bir şehir olma yolunda karşı karşıya olduğumuz tehlikeler de büyüyor. Küçük şehirde yaşamayı cazip kılan ne varsa kaybediyoruz yavaş yavaş. Şehrin gidilebilecek her yerini bir saat içinde turlayabilmeyi, bu turu yaparken adım başı tanıdık simalarla karşılaşıp ayak üstü sohbetleri, trafiğin en sıkışık olduğu zamanlarda bile kırmızı ışık yanarken karşıdan karşıya geçebilmeyi.En önemlisi de kendimizi emniyet içinde hissettiğimiz sokakların huzurunu kaybetmesi. Huzurlu kent diye övündüğümüz Aksaray'da bozuluyor.Şehir sağlıksız büyüyor; eğitimde, sağlıkta, ekonomik şartlarda, sosyal ve kültürel alanda , plaka numarasına sabitlenmiş durumda orantısız büyüyor. Tüm bu olumsuzluklar karşısında yaşanan olaylarla birlikte huzurun ve refahın bozulduğu bir kent olarak acı bir tabloyla da karşı karşıyayız. Tabiî ki bu tablo karşısında bu ilde görev yapan Emniyet ve Jandarma mensuplarının emeklerini ve çalışmalarını hiçe saymak onlara saygısızlık olur. Emniyet güçleri görevlerini en iyi şekilde yapıyor ama şehir büyüyor. Umarım bu büyüme ve gelişmenin yarattığı sıkıntılar bir an önce aşılır. Sağlıklı büyüme sağlanmış olur. Gölgede Kalan Bir Gala Olmasın Geçtiğimiz Pazartesi günü belediye başkanımız büyük bir incelik örneği göstererek 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla medya çalışanları için bir kahvaltı programı düzenledi.Hepimiz oradaydık. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Programda en çok çekimleri tamamlanan ve vizyona girmesi beklenen Somuncu Baba filmi konuşuldu. Başkan İstanbul'da filmin montaj aşamasında son halini izlemiş yapımcı firmayla görüş alışverişinde bulunmuş. Bizler film hakkında sadece yayınlanan tanıtım fragmanlarını izlemişken başkan, film ile ilgili detaylı bilgiler verdi. Ortaya nasıl bir iş çıktığını büyük bir heyecanla bizlerle paylaştı. Tabii kendisini dinlerken beni en çok filmin tanıtım ve düzenlenecek gala geceleri ilgilendirdi. Başka konularda fikir beyan etmem biraz ukalalık olur sanırım ama Aksaray, dışında Ankara ve İstanbul'da hatta Avrupa'da gala geceleri düzenlenecekmiş. Ankara yada İstanbul'da düzenlenecek galada cumhurbaşkanının veya başbakanın galaya katılımı bekleniyormuş ve bunun için yoğun çaba içerisin delermiş. Bu gerçekten güzel bir düşünce fakat bir şehrin tanıtımı için ortaya çıkacak bu eser yapıtta bu şehir tanınmak ve tanıtılmak isteniyorsa, cumhurbaşkanı yada başbakanının Aksaray'da değil de Ankara yada İstanbul'da düzenlenecek olan galaya katılması ne kadar yerinde olur. Gerekçeler su götürür cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın programına göre ayarlanacak bir gala gecesi ama altını tekrar çiziyorum amaç bu şehrin tanınması ve tanıtılması ise devlet erkanı dahil herkesin Aksaray'da ağırlanması gerekir. Diğer türlü Ankara ve İstanbul'da cumhurbaşkanı yada başbakanın katılacağı gala da Aksaray'da çekimleri gerçekleştirilen Hacı Bayram Veli'nin hocası Şeyh Hamid-i Veli'nin hayatı, "Somuncu Baba Aşkın Sırrı" filmi dev oyuncu kadrosuyla beyaz perdeye taşındı haberleri ile bizim tanıtım sevdamız yine gölgede kalacaktır. Başkanımızın göreve geldiği birinci ayında gerçekleştirdiğimiz ilk radyo programında söylediği gibi bir şehrin tanıtımı en iyi o şehirde gerçekleştirilir. Bu sözlerde Ankara ve daha sonrasın da İstanbul'da gerçekleştirilen tanıtım günlerinden yola çıkan değerlendirmelerde ortaya çıkmıştı. Bu benim naçizane fikrim asıl Aksaray'da ki gala programı büyük önem arz ediyor ve buna eğilmek lazım. O büyük ses getirmesi beklenen ve "Çağrı" filmine eş değer tutulan filmin muhteşem galası bizim şehrimizde, bizim ev sahipliğimizde olmalı.. Umarım başbakanımız yada cumhurbaşkanımızı burada ki gala da ağırlarız.Sevgiyle Kalın..
