Molla Harç

Molla Harç

Mail: mollaharc@hotmail.com

Devlet ciddiyeti ve sorumluluğu…

Devlet ciddiyeti ve sorumluluğu…Devletin temsilcileri ile toplumun temsilcilerini bir arada görmek , onlar ile diyalog içinde görmek hepimizin devamlı istediği şeyler değil mi. Keşke devamlı olarak sivil toplum kuruluşları ile devlet böyle görüntülense. Böylece toplumun uzlaşmacı tavrı ortaya çıkıyor. Bu sivil toplum kuruluşlarından birisi de malum AKSARAY ECZACI ODASI. Geçenlerde Aksaray Eczacı odası yeni başkanını seçti. Hem de bir bayan sayın NAZAN ULUKUŞDENİZ … Yeni yönetime hayırlı uğurlu olsun diyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum. Tabii ki meslek kuruluşlarının her zaman üyelerine faydalı olacaklarına inanıyorum. En azından içimden bu temenniler geçiyor. Eski yönetim başarısız mıydı, hayır. Onlar da başarılı idi. Ama işte seçim ile yönetime talip olanlar bunlara alışmalı. Hem bu tür ortamlarda değişiklik yeni bir kan değişimi devamlı gereklidir. Yeni gelenler hiç olmazsa yeni bir heyecan ile azim ile çalışmalarına devam ederler. İnşallah başarılı çalışmalara imza atarlar. Siyasette de böyle olmalıdır. Bu manada sayın valimizi de kutluyorum. Devlet adamı olmak demek onları temsil etmek demektir. Onlarla kavga etmek toplumu kendisinden soğutmaktan ve devletin başındakileri huzursuz etmekten başka bir işe yaramaz. Şimdi bazı şehirlerde hiç tasvip etmediğimiz çirkin gelişmeler , olaylar oluyor. Hani benzerleri geçmişte AKSARAYIMIZDA olmuştu. Unutmak mümkün mü. Zihinlerde çivi gibi çakılı. Zaten geçiş sürecindeyiz. Bir vali temsil ettiği ilin hem siyasi hem mülki idari amiridir. Bu sorumluluk içerisinde hareketlerini düzenlemelidir. Kim olursa olsun , ne demek halka hakaret etmek!.. Onlarla küfürlü ağızlarla konuşmak. Makamını mevkisini , makam gücünü onlara güç timsali olarak kullanmak!... Bir vali o şehrin bütün insanlarının valisidir. Falanı seviyorum falanı sevmiyorum. Falan toplum kuruluşu ile geçinirim falanı geçinmem diyemez. Devlet adabına yakışmaz. Kim olursa olsun , ne kadar değerli olursa olsun , babamız da olsa hakkı söylemek zorundayız. Vali de olsak önceliğimiz halk olmalıdır. Zaten bütün devlet erkanı bu millet için yok mu !... Onların huzur ve refahı – mutluluğu için yok mu!... Son günlerde bazı valileri iktidar partisinin vekilleri bile anlayamıyor. Onlar bile çekiniyorlar , konuşmalarından belli. Basına yansımasından belli… Bu valiler belki de birilerinin yanında çok değerlidir. Ama demokrasilerde hiçbir şey halkın üstünde değildir. Sonra o makamlar sizlere baki değil ki … Bakın bir oda başkanı da olsanız , vali de olsanız sizin de bir görev süreniz vardır. Bu ülke hukuk kuralları ile yönetiliyor. Hukuk vali için de normal garip vatandaş içinde bir olmalıdır. Eğer bir vali halini durumunu beğenmediği bir vatandaşı “alın onu …” söyleminde bulunuveriyorsa üstelik bunu da halkın onca kişinin içinde yapıyorsa bu millete nasıl bir gözdağı verdiğinin fakına varmalıdır. Madem bunu yapacaksın bunu usulleri var değil mi…söylersin emniyetteki müdürlerine onlarda bunu yaparlar. Ama halkın içinde bir vali bağıra bağıra bunları yapmaz.  Bu bırakın demokrasilerde despot yönetimlerde bile olmaz. Ne demek halkı korku ile sindirmek. Konuşturmamak. Sözüne bakmamak. Terör estirmek… Devletin hangi makamında olursak olalım devlet adamlığı sorumluluğundan ayrılmamalıyız. Bu tür sorumsuz davranışlar hem kişiliğinize hem de o hizmet etmek istediğiniz temsil ettiğiniz büyüklerinize çok zarar verir vermeye de devam edecektir. Sonra neden bu kişiler sizin yüzünüzden belli savunmalarda bulunmak zorunda kalsın…
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar