Yerel seçimler sonrası yaşanan süreçte, son durakta seçimi kaybeden partiler de faturalar kesilmeye başlandı..Hükümetin ve muhalefetin el ele vermesiyle ,genel seçim havasında geçen yerel seçimlerin ardından vatandaş olarak bizim baktığımız pencere "o kazandı, bu kaybetti" oldu. Kimimiz sevindi, kimimiz üzüldü. Kaybedenler kulübü önce il teşkilatlarında, ardından partilerinin genel merkezlerinde toplandı. Gelenek olduğu üzere seçimin kaybedilmesinin faturası bir çok ilde il başkanlarına ve yönetimine kesildi. MHP ve CHP Aksaray il teşkilatları da domino taşı etkisinden kurtulamadı. MHP Aksaray il teşkilatı da ne yazık ki, "Seçimi kazanana terfi, Kaybedene ceza" politikasından nasibini aldı. CHP Aksaray il teşkilatında silsile biraz daha farklı işledi. Sayın Koçak ve Sayın Tosun kendileri istifa etti. MHP eski il başkanı Mustafa Altınsoy , çiçeği burnunda bir başkan olarak ekibiyle aslında seviyeli ve başarılı bir seçim dönemi geçirdi. Seçim yenilgisinin faturasının aslında kime kesilmesi gerektiği ise hala tartışılır bir konu. Önümüzde tarihi bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Türkiye tarihinde halk ilk defa Cumhurbaşkanı//tirnakkoydu// nı seçecek. Böylesi muammalı ve hassas bir dönemde MHP ve CHP çatı bir aday çıkarırken yerel seçimlerin ardından parti genel merkezlerince il teşkilatlarında il başkanları ve yönetimini değiştirmek ne kadar akılcı bir uygulama. İdeolojik ve politik olarak yeni bir yapılanma Cumhurbaşkanı seçimlerinde ne kadar sağlıklı olacak. İstikrarı korumak adına seçmenin oylarının bölünmemesi için mevcut kadrolar yerinde mi kalmalımıydı acaba? Yeni bir yapılanmanın ne yeri nede zamanı gibi. Seçim süreci devam ederken yapılan değişikliklerle göreve yeni atananlar, yönetimimi oluşturayım kadromu kurayım derken yine tren kaçacak. Bence partiler il teşkilatlarında ki takım ruhunu bozmadan uzun vadede bir yol izleselerdi önümüzde ki Cumhurbaşkanı seçimlerinde ve genel seçimlerde daha ağır basarlardı.
