16 Nisan günü referandum için sandık başındaydık.
Sandıktan çıkan sonuç tekrar gösterdi ki, beklenen sonuç hemen hemen beklenen oranlarda oy dağılımı ile gerçekleşti.
Ancak ne iktidar partisi nede muhalefet istediği seviyeyi yakalamış değil.
Vatandaş tercihini sandıkta belirtti. İstikrar, Huzur, Güven ortamı için vaat edilen "Evet" sandıktan çıktı.
Millet olarak söz verilen vaatlerin takipçisi olacağız artık.. Söz konusu vaatlerin gerçekleştirilmesi için harcanacak çabalara köstek olmadan, destek vererek tabi.
Evet, kanadı "Neden Evet?" diye, Hayır kanadı da ""Neden Hayır?" diye vatandaşa seslendi, izah etmeye çalıştı.
Kimin ikna kabiliyetinin daha yüksek olduğu ise sandıkta ortaya çıktı. İstenilen oy oranlarının alınamaması üzerine artık karşılıklı suçlamalardan vazgeçip "Nerde hata yaptık, neden amacımıza istenilen düzeyde erişemedik" vb. şeklinde bir özeleştiri yapma zamanı.
Referandum sonrası sandıktan çıkan ve birbirine yakın olan Evet ve Hayır oranlarını göz önüne alırsak gerek iktidar gerekse de muhalefet partilerinin bundan sonraki süreçte atacağı adımlar oldukça önem taşımakta. Yanlış atılan bir adımda terazinin ağır bastığı kefenin her an değişebileceği aşikâr.
Gerek iktidar gerekse de muhalefet partilerince, oranların hemen hemen yarı yarıya olduğu gerçeği göz önüne alınarak, her iki kesime de hitap eden uzlaşmacı bir yol üzerinde çalıştıkları takdirde bunun toplumu kucaklayıcı, birleştirici bir denge unsuru olacağı ve millet olarak el birliği ile en iyi hedeflere ulaşmada tek ses tek nefes olacağı kaçınılmaz olacaktır.
Aksi takdirde 2019 yılındaki seçimlerin sonucunu tahmin etmek hiç de zor olmayacaktır.
Sevgiyle kalın.
