Dilek Eyüboğlu

Dilek Eyüboğlu

Mail: dilek.ekspres@gmail.com

Yeni Türkiye' Ye Merhaba..

“16 NİSAN 2017” gerçekten tarihi bir gündü.

Aslında son yıllarda hemen her seçime ve oylamaya, “Türkiye’nin dönüm noktası”  olarak baktık ve tarihi dedik.  Ancak, ülkemiz adına asıl dönüm noktasında virajı döndük.

Sandığa gitmeyerek bu seçime seyirci kalan vatandaşlarımız ne yazık ki bunun sonuçlarının nelere mal olduğunu, tarihsel, vatandaşlık duygularından bağlardan uzak, içi boş bir anlayışla ezbere körü körüne yaşayacak.

Seçim sonuçları resmi olarak olmasa da kesinleşmiş durumda.. Millet olarak vicdanımız ve dayatılanlar arasında sıkışmış, kendi koymadığımız ama itaat etmek zorunda olduğumuz bir yasayla, yeni bir yönetim sistemi ile yola devam. Millet olarak milletliğimizi yaptık.. artık sıra devletin devletliğinde..  

Resmi olamayan sonuçlara göre bu tarihi dönüm noktası olan  16 Nisan Referandum sonucunun devletimize, milletimize, yarınlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.  

Gelelim son zamanlarda bahis konusu olan “Evet  mi Hayır mı çıkar?"  sorusunun heyecanlı analizine.

Yaklaşık iki ay boyunca referandumda nasıl bir sonuç çıkabileceği üzerine konuştuk durduk.  Bugün resmi olmayan rakamlara göre sonuç ortada. Referandum sonuçları üzerine yaptığım değerlendirmeler de   kararsızların oylarının sonucu  belirlemede oldukça önemli bir rol oynadığını düşündüm.

“Kesin evet’ ve ‘kesin hayır’ oyları dışında şahsen ben ne olacağını kestiremedim.  “Hayır”cılar “hayır” konusunda netti ancak siyasetle alışverişi olmayan “evet”çilerin kararsızlığıyla sonuçların bıçak sırtı olduğunu savundum.

  “Hayır” oylarının gerilemeyeceğinden emindim. Emin olduğum başka bir konu ise Aksaray’dan koşulsuz “evet” çıkacağıydı. Ancak,“evet” oyları her ne kadar önde görünüyor olsa da bu referandum için kararsızların ve yalan söyleyenlerin oranı bence oldukça yüksekti.

Laf aramızda Referandumun kaderinin   “evet” diyeceklerini söyledikleri halde sandığa gitmeyenler veya sandığa gittiklerinde “Hayır” oyu kullanacakların elinde olduğu yönünde referandum sonucuyla ilgili tahminler yürüttük dost sohbetlerimizde. Yani Referandumun kaderini yalan söyleyenler demeyelim de iki arada bir derede kalmış, gerçek tercihini gizleyenler belirledi.

İlk defa sonucu peşinen belli olmayan bir referandumu geride bıraktık bence. Durum değerlendirmesi yaparken böylesi bir ortamda doğal olarak gerçek tercihini gizleyenlere saygımız sonsuz. Siyasi tercihini söylemeyen ya da gerçek tercihini gizleyenlerin dışında Referandumda  “evet” çıkacağından emin vatandaşlar, her şeyi geçmiş rejim değişikliğinden sonra yapılacak olan olası genel seçimlerde evdeki oyları bölüşmüşler. Bir oy Ak Partiye bir oy MHP’ye.  Ak Partiye oy verecek  vatandaşlar, böylesi bir yol çizmişler kendilerine. Nedeni ise kendilerince referandumda Ak Parti’ye destek veren MHP’ ye vefa örneği sergilemek.  Yükselen milletvekili sayısın da etkisiyle her ilde MHP’den bir milletvekili çıkmasını sağlamak. Başka bir bakış açıları ise CHP ve HDP ‘yi saf dışı bırakarak MHP’yi ana muhalefet partisi yapıp güçlendirmek. . Bence erken seçim kaçınılmaz.

Hükümet, bu süreçte Devlet Bahçeli’ye bu değişikliğin uygulanması için iki buçuk yıl bekleme sözünü vermiş olsa da Türkiye’nin bir erken seçime doğru gittiğini de görmek gerek. Çünkü madem bu değişiklik Türkiye’nin geleceği için bu kadar önemliydi, o zaman uygulanması için neden iki buçuk yıl daha beklenecek ki.

Ne olacağını hep birlikte göreceğiz. 

Artık Türkiye eski Türkiye değil ve yeni bir Türkiye’ye uyandık. Vatanımıza, milletimize, devletimize hayırlı olur işallah.

Sevgiyle kalın.. 

 

 

 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar