Dilek Eyüboğlu

Dilek Eyüboğlu

Mail: dilek.ekspres@gmail.com

Gaz Sancısı

Seçimin ardından yeni hükümetin kurulmasıyla normalleşme sürecine giren ülkemizde "Ohh.. Rahat bir nefes alacağız" derken sınır ihlali yapan Rus jetinin düşürülmesiyle siyasi, ekonomik ve askeri açılardan yeni bir krizin eşiğinde bulduk kendimizi..İnternete ufak bir göz atarak , bu aşamaya gelene kadar olan biteni şöyle bir hatırlayalım;2012 yılında F-4 savaş uçağımızın Suriye tarafından vurularak düşürülmesi üzerine Türkiye Angajman kurallarında değişiklik yapmış, Suriye topraklarından, hava sahasından vb gelecek  herhangi bir tehdit -taciz durumunda karşılık vereceğini tüm dünyaya duyurmuştu.Değişen Angajman kuralları çerçevesinde;3 Ekim 2012 de Akçakale ilçesine düşen top mermisi nedeni ile 5 Türk vatandaşının hayatını kaybetmesi üzerine Türkiye, Suriye’de tespit edilen askerî noktaları top atışına tutmuştu.17 Temmuz 2013 de Suriye tarafından açılan ateş sonucunda Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde bir kişi hayatını kaybetti iki kişi de yaralanmıştı. Yine angajman kuralları gereği Suriye mevzilerine ateşle karşılık verilmişti.2 Ağustos 2013 de  Genelkurmay, Ceylanpınar'da Suriye tarafından açılan ateşe karşı ağır makineli tüfek ile “cezalandırıcı mahiyette” karşılık verildiğini açıklamış, böylece ilk kez aynıyla değil cezalandırıcı mahiyette bir karşılık verilmişti.2013 yılında sınır ihlali yapan bir Suriye helikopteri düşürülmüştü.23 Mart 2014'te de sınır ihlali yapan Suriye'ye ait bir MIG-23 savaş uçağı Türkiye tarafından düşürülmüştü.16 Mayıs 2015'te ise Hatay'da sınır ihlali yapan Suriye' ye ait insansız  hava aracı Türk savaş uçakları tarafından vurulmuştu.Son olarak ta 24 Kasım günü Türk F-16'ları Suriye hava sahası üzerinden gelen ve milliyeti belirtmeyen (ancak düşürüldükten sonra Rusya'ya ait olduğu anlaşılan)  bir savaş uçağını Kızıldağ mevkiinde düşürdü.TSK'dan yapılan açıklamada olayın angajman kuralları çerçevesinde yapıldığı açıklandı. Açıklamada sonradan Rus uçağı oldukları öğrenilen iki adet savaş uçağının 5 dakika içinde 10 kez uyarıldığını, uçakların milliyetlerini belirtmedikleri ve uyarılara cevap vermedikleri, uçaklardan biri  geri dönerken diğerinin ihlale devam ettiği de belirtildi.Suriye' de konuşlu Rus jetlerinin ilk sınır ihlali de olmadığı,  Genelkurmay ve hükümet yetkilileri tarafından daha öncede bir çok kez yapılan ihlallerin askeri ve siyasi kanallar üzerinden Rus yetkililere bildirildiği, ihlallere son verilmesi istenildiği de yapılan açıklamalar arasında..Hükümet kanadından yapılan açıklamalarda çarpıcı bir nokta ise düşürülen Jet  "Milliyetini belirtmiş olsaydı daha farklı bir tutum izlenebilirdi" şeklindeki yaklaşım.. Bu açık ve net şu demek değil mi? " Rus olduğunu bilseydik düşürmezdik"..Şimdi Rusya olarak sen Suriye' deki iç karışıklık  nedeniyle Suriye hükümetine destek vermek için Suriye'de askeri bir üs kuruyorsun, Suriye ile birlikte belirlediğiniz grup ve örgütlere ortak saldırılarda bulunuyorsun.. Buna kimse karışamaz en doğal hakkın..Ancak destek verdiğin Suriye ile komşusu Türkiye arasında kriz var ve bu güne kadar Türkiye angajman kuralları çerçevesinde Suriye' den gelen tüm tehdit ve ihlallere karşılık vermiş, Uçaklarını düşürmüş, mevzilerine top atışı yapmış.. Şakası yok yani..Bu güne kadar da Suriye' de konuşlu Rus hava birliklerinin sınır ihlallerine ise müdahale etmemiş, diplomatik kanallardan ihlalleri kesmeni istemiş...Oyun belli.. Rus olduğunu bilirse düşürmez, kimliğini belirtme ki, uçağını düşürsün,  dünyaya bunu bahane ederek son sistem füze sistemlerini Suriye' deki üssüne taşı, sıcak denizlere inme hayalini gerçekleştirmek için önemli bir yol kat et.. Ortadoğu da küçük bir Rusya inşa et.. Ortadoğu ve Akdeniz de söz sahibi ol..Beşşar Esed' e jest yapmak için uçağı bahane ederek Türkiye' ye ekonomik yaptırım uygula, Türk halkının başını ağrıt ki, Türk halkı bu işten Ak Parti ve Cumhurbaşkanını sorumlu tutup onlara yüklensin, Recep Tayyip Erdoğan, Esad' a yüklenmek neymiş görsün..Adamlar bizi çözmüşler.. Bizim milliyetçiliğimiz elimizden ekmeğimiz, cebimizden paramız alınıncaya kadar.. Konu ekmek ve para olunca vatan, millet, toprak vb milli değerler ikinci planda kalıyor..Bizim Rus gazına, yatırımlarına, oradaki iş hacmine vb ihtiyacımız olduğu kadar onlarında bizimle olan ticaretleri karşılığında alacakları milyon dolarlara ihtiyaçları var.. Rus pazarının en önemli müşterilerinden biri değilmiyiz?.Neden hiçbir Rus Parlamenteri veya Rus vatandaşı söz konusu başka ülkeye tepki olunca kendi yetkililerinin yanlış yapıp yapmadığını, neden bile bile lades olduklarını  sorgulamayıp ta, Ermeni tasarısı, doğal gaz akışı, nükleer santral ihalesi, vize vb kozlarını kullanmaya çalışırken, Elçiliğimizi taş yağmuruna tutarken, başta turizm operatörleri olmak üzere Rus firmaları Türkiye satışlarını vb iptal ederken  kaybedecekleri milyon dolarların derdinde değiller.. Hata kendi yetkililerinde olduğu halde neden kendi yetkililerine hesap sormak yerine hemen destek oluyorlar.. "Milli irade" işte..Peki  biz, yapılan defalarca uyarılara rağmen bizi ciddiye almayan, özellikle tahrik taciz eden, sınır bütünlüğümüze saygı duymayan şımarık bir zihniyetin sebep olduğu düşürülen uçak olayı sonrası  neyin hesabını yapıp kimleri sorumlu tutuyoruz?  "Olmayan milli irade" işte..En güzel yaptığımız şey; ülke menfaatlerini, şahsi menfaatlerimizin önüne koymak  işimize gelmediği sürece kendimizi haklı çıkartacak bahaneler ve suçlular  bulmak..  Sevgiyle kalın..  
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar